Cuma, Nisan 19, 2024
Ana SayfaRıza Tekin UĞURELMüftî DervişMüfti Derviş Hakkında, Kimdir, Eserleri

Müfti Derviş Hakkında, Kimdir, Eserleri

Adı Ahmet, lakâbı Çavdaroğlu, mahlâsı Müftî Derviş’tir.

Kütahya’da dünyâya gelmiştir. Doğum târihi belli değildir. 1580’li yıllarda doğmuş olmalıdır. Kanûnî devrinde yaşamış olan Kalburcu Şeyhi Ahmed Efendi’nin torunu, mutasavvıf şâir Gaybî’nin de babasıdır. Kütahya’nın tanınmış âilelerinden Çavdaroğulları’na mensuptur.

Bu sebeple “Çavdaroğlu Ahmed”, müftülük yaptığından ötürü “Müftî Derviş”, Ümmî Sinan’dan hilâfet aldıktan sonra da “Müftî Şeyh” olarak tanınmıştır. (1)

Çavdaroğlu Müftî Ahmed Efendi’nin hayâtı hakkında ayrıntılı bilgiye sâhip değiliz.(2)

Onun hakkında en yeni bilgi, oğlu Gaybî Sun’ullah’ın yazmış olduğu Mes’ele-i Sülûk(3) içinde tesbit edilmiştir. (4) Bu risâlenin başında verilen bilgiye göre, Ümmî Sinan’ın halîfelerinden (5) ve Niyâzî-i Mısrî’nin “beş arkadaşı”ndan birisi olan Çavdaroğlu Müftî Ahmed Efendi; Kalburcu Şeyhi Ahmed Efendi’nin oğlu Beşir Efendi’nin oğlu olup, Sun’ullah Gaybî’nin de babasıdır.

Müftî Derviş, medrese öğreniminden sonra Kütahya müftülüğüne kadar yükselmiş ve on sekiz yıl bu görevde bulunmuştur.

Babası ve dedeleri Halvetî erkânına bağlı birer mutasavvıf olmalarına rağmen, kendisi uzunca bir zaman tasavvuf ilmine ilgisiz kalmış ve hattâ karşı çıkmıştır. Gaybî, Mes’ele-i Sülûk isimli risâlesinde babası hakkında şunları söylemektedir:

“Mezkûr Sun’ullah Efendi, Müftî Derviş dimekle ma’rûf eş-Şeyh Ahmed Efendi b. eş-Şeyh Beşir Efendi’nin oğludur. Mezkûr şeyh Ahmed Efendi medîne-i Kütahya’ya on sekiz yıl müftî olup, ba’dehû müftîliği terk idüp Elmalılu Ümmî Sinan Efendi Hazretleri’nden bey’at eyleyüp teslîm-i küllî olmuşdur.

Âhirü’l-ömr irşâd olup tarîk-i Halvetiyye’de kâmil mürşîd oldu. Ammâ evvel müftî iken gayet münkirînden idi. İnkârdan geçüp ikrâra geldüği kıssa-ı dırâzdur. Bu mahalde zikr olması mümkün değildir.”(6)

Müftî Derviş, Ümmî Sinan’a bağlandıktan sonra, zâhirî ilimlere dâir pek çok kitap okuduğunu, fakat aradığını mürşîdinde bulduğunu söyleyecektir:

Müftî Derviş çok kitâblar görmişdür
İllâ murâdın mürşîdde bulmışdur
Zâhire aldanan yolda kalmışdur
Mürşîde teslîm ol yolda kalursun.(7)

Müftî Derviş’in “çok kitablar gördüğü”, bunların başında Füsûs, Fütûhât, İhyâ, Avârîf, Nefehât gibi eserlerin geldiği şiirlerinden anlaşılmaktadır:

Füsûs ile Fütûhât ikisi iki âb-ı hayât
Sâlike kuvvet virür İhyâ ile Nefehât
Dersi birden gördünse nûr zulmete irdinse
İkâd ider envârın Sülemî Aynü’l-Hayât
Ef’âl ü zât ü sıfât üç bahirdir haddi yok
Füsûs ile Fütûhât ol bahirden kat.(8)

Gaybî, Sohbetnâme isimli eserinde kendi mürşîdi Oğlanlar Şeyhi İbrâhim Efendi’nin(9), babası hakkında, “Pederinizde olan hâlet Çavdar Şeyhi’nde yok idi” dediğini belirtmektedir. Bu ifâdeden, İbrâhim Efendi’nin Müftî Derviş’i ve babası Çavdar Şeyhi Beşir Efendi’yi -yâni Gaybî’nin dedesini- az veyâ çok tanıdığı ve hâl sâhibi bir zât olduğu anlaşılmaktadır.

Müftî Derviş’in vefat târihi bilinmiyor.

Oğlu Gaybî, İstanbul’a gelerek Oğlanlar Şeyhi İbrâhim Efendi’ye intisap ettiğine göre, babası Müftî Şeyh’e intisap edememiş, etmişse de sülûkünü tamamlayamamış olmalıdır.

Bundan hareketle Müftî Derviş’in, Gaybî’nin İbrâhim Efendi’ye intisâbından önce vefat ettiği tahmin edilebilir. Zîra, Müftî Derviş’in intisap ve hilâfetinin yaşlılık dönemine rastladığı, Gaybî’nin şu satırlarından anlaşılmaktadır:

“Vâlid-i mâcidimiz Müftî Şeyh Ahmed Efendi dahî ceddi Kalburcu Şeyh gibi yigirmi sene mikdârı erbâb-ı taklîdin dâmına giriftâr olup tâkat-ı beşerden hâriç riyâzât-ı şakiye irtikâbından sonra hilâfete mücâz ve silsilelerine mukayyed olmuş iken, âkıbet kendülere râhat bahş idicek mertebe-i ma’rifet hâsıl olmayup, bilâhare âhir ömürlerinde tarîk-i vahdet semtine azîmet buyurmuşlardı.”(10)

Müftî Derviş, kanaatimizce XVII. Yüzyılın sonlarında vefat etmiştir. Türbesi, Kütahya Kabristanı (Musalla)’nda bulunmaktadır.

(1) Bkz.Bilal Kemikli, “Kütahya Yöresinde Bir Mutasavvıf Âile: Pir Ahmed ve Ahfâdı”, Uluslar arası Türk Dünyâsı Eren ve Evliyâlar Kongresi (Ank.13-15 Ağustos 1998)’ne sunulan tebliğ.

(2) Kaynaklar Müftî Derviş’ten doğrudan söz etmemekle birlikte, Gaybî vesîlesiyle Müftî Derviş’in dedesi Kalburcu Şeyh Ahmed Efendi’nin adını zikrederler. (Bkz.Bursalı Mehmed tâhir, Osmanlı Müellifleri, C.I, İst.1333,s.100).

(3) Nkz. Ankara Ün. İlâhiyat Fak. Ktp. Yz. Nu:1468.

(4) Bu risâle Bilâl Kemikli tarafından tanıtılmıştır: “Türk Tasavvuf Edebiyâtında Risâle-i Devrân ve Semâ Türü ve Gaybî’nin Devrân ve Sema’a İlişkin Görüşleri”, AÜİFD, C.XXXVII, Ank. 1997, s.455.

(5) Şeyh Muhammed Nazmî, Hediyyetü’l-İhvân’ında, Sinân-ı Ümmî’nin Elmalı, Uşak ve Kütahya çevrelerinde derviş ve halîfeleri olduğunu söyler. (bkz.Osman Türer, Muhammed Nazmî, Hayâtı, Sanatı ve Hediyyetü’l-İhvân, C.II, Ank.1982, s.204, AÜİF.Dr.Tezi).

(6) Sun’ullah Gaybî, Mes’ele-i Sülûk, AÜİF Kütüphânesi, Yz. ,N.1468; Kemikli, “Türk Tasavvuf Edebiyatında Risâle-i Devrân ve Semâ Türü ve Gaybî’nin Devrân ve Semâ’a ilişkin Görüşleri”, s.455. Aynı risâlenin hâşiyesinde Müftî Derviş’e âit olan şu mısrâlar da kaydedilmiştir:

Müftî Derviş’in münkirlik
Başından geçdi ol körlük
Budur Allah’a şükürlük
Yâ ben nice dönmeyeyin

Bu şiirin tamamı okununca, Müftî Derviş’in bir zamanlar Halvetîlere has kıyamî zikir olan “devrân”ın haram olduğuna dâir görüşleri olduğu açıkça anlaşılmaktadır. (Bkz. Dîvân, Millî Ktb.Yz.A.3488/1,vr.5b).

Müftî Derviş, tasavvuf yoluna girdikten sonra dervân hakkındaki görüşünü değiştirmiştir:

Kalbin zulmeti kalksın
Zikr-i devrân idelüm
Cânlar cânâna baksın
Zikr-i devrân idelüm

……….

Müftî fetvâ virmezse
Bu devrânı sürmeğe
Aşk Müftîsi hükm itdi
Durun devrân idelüm

(Müftî Derviş, Dîvân, vr.8b).

(7) Müftî Derviş, Dîvân, vr.3b.

(8) Müftî Derviş, Dîvân, vr.2b.

(9) İbrâhim Efendi hakkında bkz. Fevziye Abdullah Tansel, “Oğlanlar şeyhi İbrâhim Efendi ve Devriyyesi”, AÜİFD, CXVII. 1969,s.187-199,Bilâl Kemikli,”Yunus Yolunda Bir Mutasavvıf Şâir: Oğlanlar Şeyhi İbrâhim Efendi”,Revak -97,Sivas 1996,s.82-89.

(10) Hamza Güner, Kütahyalı Şâir ve Edipler, Kütahya,1967,s.183.

(*) Mustafa TATÇI – Cemâl KURNAZ, “Kütahyalı Bir Gönül Eri Çavdaroğlu Müftî Derviş”, I.Baskı/1999 – Akçağ Basım Yayım Pazarlama A.Ş.-ANKARA

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Rıza Tekin UĞUREL
Rıza Tekin UĞURELhttps://www.dertlidolap.com
..1987 yılında kurulan Kütahya Aydınlar Ocağı Derne­ği başkanlığını uzun yıllar yürüten Uğurel, hâlen (KÜMAKSAD) Kütahya Mevlânâ Araştırma Kültür San'at Derneği'nin de başkanı olarak mûsikî, kültür ve san'at faaliyetlerini sürdürmektedir.
Benzer Yazılar
- Advertisment -

Popüler Yazılar

error: Muhtevâ korumalıdır!