”Ey dünya, Cenâb-ı Hak buyuruyor ki: (Bana hizmet edene sen de hizmet et, sana hizmet edeni de sen istihdam et!)”
Hazret-i Ahmed’er-Rifâî
Hz. Ken’an Rifâî’ye bir kimsenin beyan ettiği mâzereti dâima hoş kabul edip büyük bir anlayışla karşıladığını söyledik:
-“Ben, beni aldatmak isteyen kimselere karşı dâimâ aldanmış gibi görünürüm. Onların da zevkini okşamak için…” diye cevap verdi.
***
Sohbetlerden bir kısım okuduk ve meclisten biri:
-Bütün bunlar cevherin cevheri…ne kıymetli ne ehemmiyetli sözler, nice kitapları devirsek bu hakîkatleri bulmamız imkânsız…dedi:
-Siz, Allah’ın bahtiyar kullarısınız. Her türlü zevk u sefâ içinde ve kaba döşeğinizde Allah size neler ihsan etmiş!
Ken’an Rifâî, Sohbetler
– “Bâzı kimse vardır ki, akıbetini, sonunu düşünür. Bâzısı da vardır ki yalnız günlük zevkine ve nefsinin arzularına takılıp kalır.
İşte görmek de derece derecedir. Bir kısmı, fena bir şeyi kokusundan anlar ve hemen o şeyden vaz geçer. Biri, dişleri arasına alınca farkedip bırakır… bir diğeri, çiğner, fakat yutmadan anlayıp tükürür. Bir kısmı ise yutar ve yutunca da o fenalık, içinde türlü türlü zarar ziyanı meydana getirir.
Ancak tamah ettiği o şeyin mâhiyetini bundan sonra anlayıp nedamet ederek tövbekar olur. Bir başka kısım ise, kabirde, yâni kabir azabı geldiği vakitte anlar. İnsan kabre konduğu vakit bir sayha duyar. Ey gafil, sen dünyâyı terkettin, dünya da seni terketti. Sen dünyâyı toplamaya çalıştın, o seni topladı.
Ken’an Rifâî, Sohbetler