“Tasavvuf, kâinattan haberdâr olmaktır.
Tasavvuf, herkesin imdâdına koşmak, ihtiyaç sâhiplerinin derdine dermân olmaktır.
Hiç kolay değil, ama Allah o şevki verirse, kolay… Düşeceğiz, sendeleyeceğiz ama ilerleyeceğiz.’’
(…Bu dünyâya gelmekten maksat, Hakk’ı bulmak ve onun istediği insan olmaktır. Bu yolda neredeyiz; işte hepimize düşen en büyük görev bunu dikkatle izlemektir.
‘’Hâsibû kable en tühâsibû’’ (Hesâba çekilmeden evvel kendinizi hesâba çekiniz) hükmü gereğince kendimizi devamlı olarak kontrol etmeye alışmalıyız.
Olayların Ağına Takılıp Sürüklenen İnsanoğlu
Bu zamanda çeşitli dünyâ hâdiseleri içinde şuursuzca yuvarlanan, olayların ağına takılıp sürüklenen insan oğlu, eli boş gönlü taş, bakar ki yolun sonuna gelivermiş.
Fırsat elde iken dünyâ işlerimizi yaparken hep uyanık olmaya, hep Hakk’ın rızâsını kazanacak ameller işlemeye gayret edelim.
Ken’an Rifâî Hazretleri,
’’Ne acı şeydir kendinden, kendinde olandan uzak olmak. Biz kendimize yaklaşmak ve bulmak için dünyâya geldik. Onun için çalışıyoruz. Aradığımız, bizden uzak değil ki… Halbuki onu kimimiz servette, kimimiz mevkîde, kimimiz şöhrette zannetmişiz. Eğer kendimizdeki serveti bulsaydık, hâriçtekilere ihtiyaç kalmazdı’’ buyuruyorlar.
Dünyâ hayâtının îcaplarını ve o yolda üstümüze düşenleri en iyi şekilde yapmaya gayret etmekle berâber, kendimizdeki serveti bulma yolunda bir an gaflete düşmemeyi cân ü gönülden temennî ederim.)
İlhan AYVERDİ