(Kulak ver! “Çok ağlayın.” Dedi. Ağlayın da yaratıcı Rabbi’nin “ihsan sütü” aksın.
Dünyânın direği bulutun ağlamasıdır, güneşin yakması. Sen, bu iki ipe iyi sarıl.)
(Doğru ve özden ağlayış, canlara dokunur, feleği ve arşı bile ağlatır.)
Kim gönlünü daha fazla cilâladıysa daha ziyâde görür. Ona daha fazla sûretler görünür.

Sûret, elbise ve sopa gibidir. Bu nakışları akıldan başka bir şey yapamaz.)
“CANLAR, bölük bölük ordulardır; onlardan, birbirleriyle bilişenler uyuşur, uzlaşırlar. Birbirlerinden hoşlanmayanlar uyuşmazlar, uzlaşmazlar.” Hadis
“İLMİN zâhirinde kalanların bilgileri, ilâhî ilmin sütünü emdirmeyen bir ağız bağıdır.” Hz.Mevlânâ
HAZRET-İ Mevlânâ şöyle buyuruyor: (Cenâb-ı Hak sîmâya bildiricilik nasîb etmiştir. Onun için ârif kişinin gözü sîmâya ilişip kalmıştır.)
Aynı mevzûda Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyruluyor:
“Sen onları yüzlerinden tanırsın.”(Bakara,273)
“Â’raftakiler sîmâlarından tanıdıklarına seslenirler.”(Â’raf,48)
“Onların alâmetleri yüzlerindedir, îman alâmeti yüzlerinden görünür.”(Fetih,29)
“Sen de onları sîmâlarından tanırdın.”(Muhammed,30)