Bildiğiniz gibi bugün, 7 Temmuz… Muharrem ayı’nın birinci günü yâni Peygamber Efendimiz’in Mekke’den Medîne’ye hicretini esas alan Hicrî Takvime göre Yılbaşıdır.
Bu sebeple, cümlenin yeni yılını tebrik eder, hayırlı-huzurlu seneler dilerim. Pek çok önemli hâdisenin yaşandığı muharrem ayının ilk on günü, milletimizin büyük kesimi tarafından farklı şartlarda yaşana gelmiştir. Kısaca ifâdeye çalışırsak; bu ayın ilk günü dost ve yârân arasında mutlaka tebrikleşilirdi. Büyüklerin eli öpülüp duâları alınır ve onlar da bu sırada “bereket parası” adı altında sembolik de olsa, hediye verirlerdi. Böylece yeni yılın her bakımdan bereketli geçmesi için niyazda bulunulmuş olur; duâlar edilirdi.
Ayrıca, muharrem’in 10’uncu gününe kadar az su içilir, az su harcanır; çamaşır yıkama işi de muharrem ayına bırakılmaz…Yeni bir iş teşebbüsünden sakınıldığı gibi, yeni bir kıyâfet satın alınacaksa bile bu alışveriş, mümkünse tehir edilirdi.
Eğlenceden, aşırı gülmekten kaçınılırdı. Zîra 10 Muharrem, Kerbelâ’da, Muâviye’nin oğlu Yezit’in emriyle, Ehl-i Beyt’in, yâni Peygamber torunu Hazret-i Hüseyin’in ve âile fertlerinin şehid edilmesiyle sonuçlanan… Müslümanın Müslümana revâ gördüğü katliamın yıldönümüdür. İşte bu sebeplerle muharrem ayında –âdetâ gelenekleşmiş olan bir başka uygulama da– büyük Türk şâiri Fuzûlî’nin bu vak’ayı anlattığı “Saâdete Ermişlerin Bahçesi” isimli büyük eserin dergâhlarda ve benzeri meclislerde muntazaman okunmasıydı.
(7 Temmuz 2024)