Edebe aykırı davranışının cezâsı geciktirilince, “Eğer bu çirkin bir davranış olsaydı yardım kesilirdi ve Allah’ın rahmetinden uzaklaştırılırdım” demesi, mürîdin bilgisizliğindendir. Oysa yardım, bilinmeyen bir sebepten dolayı da kesilebilir.
Kaldı ki yardımın çoğalmaması bile cezâ olarak yeter. Bu bile uzaklaşma belirtisidir. Mürîdse, durumun farkında değildir. Hattâ Allah’ın seni isteklerinle baş başa bırakması da felâket olarak yeterlidir.
*
Şânı yüce Allah’ın bir kulunu evrad makamında bulundurduğunu, uzun süre yardım edip onu o makamda tuttuğunu gördüğün hâlde, onda âriflerin özelliğini ve sevgi ehlinin neş’esini göremeyebilirsin.
Bundan dolayı, Mevlâ’sının ona olan lûtfunu sakın küçümseme! O, ilâhî tecellî olmasaydı, o makama eremezdi.
*
Hak Teâlâ, bir kısım insanı hizmetinde tutmuş, bir kısım insanı da muhabbetine tahsîs etmiştir. “Onların ve bunların her birini Rabbinin nîmetinden ulaştırırız. Rabbinin nîmeti kimseye yasak kılınmış değildir.”(17/20)
*
Kullar, her şeyi kaabiliyetlerine bağlamasınlar diye, kimi zaman, İlâhî vâridler birden bire tecellî eder.
Atâullah İskenderî – Hikmetler Kitabı