Hâfız Celâl Yılmaz’ın sesinden Hüseynî mersiye
Geçti bir yıl, yine bir mâh-ı Muharrem geldi
Göze nem, gönle elem her yana mâtem geldi.
Ah! Aktı mâsum kanı Kerbela yazısına
Çekildi okla kılıç Peygamber kuzusuna
Hangi vicdan dayanır bu yürek sızısına
Esen seher yelleri sanki mâtem havası
Yürekleri sızlatır kuzuların yarası
Ah! Ümmü Gülsüm oturmuş şehitlerin başına
Ali Ekber girmemişti henüz üç beş yaşına
Zâlim oklar, saplanmış anın hilâl kaşına
Esen seher yelleri sanki mâtem havası
Yürekleri sızlatır, kuzuların yarası
Medet yâ ciğer pâre-yi Fâtıma
Ali aslan kuzusu uyku girmez gözüne
Uymuş âsî insanlar bir Yezid’in sözüne
Bunlar nasıl bakacak Muhammed’in yüzüne
Eser seher yelleri sanki mâtem havası
Yürekleri sızlatır kuzuların yarası
Medet yâ mazlum Hüseyin
Ah susuz kalbe yaptığından utanmaz
Yeter Saffet yeter yara derindir kapanmaz
Hüseyn-i Kerbelâ’yı anlayan gözler usanmaz
Eser seher yelleri sanki mâtem havası
Yürekleri sızlatır kuzuların yarası
Medet Yâ! Evlâd-ı Hayber