ŞU hayâtî öğütler, merhum Sâmiha Ayverdi’den:
(…Birbirinize aslâ küsmeyin; kopmayın, ayrılmayın. Birbirinizi koruyun, düşeni kaldırın, sürçeni yakalayın, birbirinizi sevin, acıyın, merhametiniz bol olsun.
Biz garibiz; çeşidi azalmış bir anlayışın insanlarıyız. Bizi isteyen sevsin, isteyen sövsün. Dünyânın sevinçleri ve elemleri, bizi içinde bulunduğumuz birlik ve berâberlik çatısı altından çıkarmamalıdır.
İslâm ve İslâm’ın kal’ası olan Türk, bugüne kadar ve bugün dahî tefrikadan, bölünüp parçalanmaktan sayısız zararlar gördü ve görmektedir. Şahsî ihtiras, menfaat, gurur, gazap bize haramdır. Haram işleyen ise harâmî olur. Geçirilen acı tecrübelerin aynasından gerçeği seyretmeği alışkanlık hâline getirin.)
*
Şunlarsa,Ken’an Rifâî Hazretleri’nin sohbetlerinden:
“Bir kimseyi affetmek ve mâzur görmek için, o kimsenin kendisi gibi duymaya ve düşünmeye gayret et.
Başkasının ayıbını kendi ayıbı, başkasının günâhını kendi günâhı bilen kimse için, hatâların ve ayıpların hoş görülmesi ne kadar kolaylaşır.”
*
“Biz ne isteriz de sen vermezsin? Senin için güçlük yok. Nur ve zulmet, akşam ve sabah da yok… Yâ Rabbî bizden murâdın ne ise bize onu müyesser eyle… o murâdın ki kullarında ihlâs ve safâ ve ahidlerinde sıdk ve vefâdır, ondan ayırma!
Bizi senin benliğine benliksiz eriştir ki sıfatınla sıfatlanalım. Bizi bizsiz senden sana ulaştır ve şükrün yolunu bize müyesser et ki tâat ve hizmette seninle olalım.
İlâhî, yüzümüzü îman ve İslâm kıblesinden, ayağımızı tevhîd ve îkan yolundan ayırma. Yâ Rabbî, bizi senin murat ettiğin doğru yolda eyle. İlâhî, hıfzınla iffet, aşkınla gınâ ve devlet ihsan et ve hidâyete erdirdikten sonra dâllîn ve mağdûbînden eyleme.”