Bir Hadîs:
“ALLAH HALKI BİR KARANLIK İÇİNDE YARATTI, SONRA ONLARA NÛRUNDAN BİRŞEY SAÇTI, O NÛRA EREN DOĞRUYU BULDU. O NURDAN ALAMAYAN YOLUNU ŞAŞIRDI, AZDI.
-Hz Ahmed Rifâî-
Hâdis-i Şerîf: “Eğer Hakk’a karşı tam irfan sâhibi olabilseniz, o irfandan sonra cehle, bilgisizliğe yer olmadığını anlardınız. Dağlar, duanızla yerinden oynardı.
-Hz Ahmed Rifâî-
Hz. Ahmed Rifâî : “ÂRİF, HÂLİNİ ANLATIRSA HELÂK OLUR. SUSARSA YANAR; YAKILIR.”
Hâdis-i Şerîf: “İslâm açıktan bilinir, îman kalptedir, bilinmez. TAKV işte şuradadır. “TAKV” derken üç defâ söyledi ve kalbini işâret etti.”
-ENES BİN MALİK
Hâdis-i Şerîf:
“SAKLI SIRRA İNSAN BİR ÖRTÜDÜR; İÇTE OLAN DIŞA VURUR. HAYIR İSE HAYIR, ŞER İSE ŞER!”
-Hz Ahmed Rifâî-
Hâdis-i Şerîf: “İki yüzlü dünyâ adamı olur; iki dilli ateşe yakışır.”
“Hiçbir ârif kişide iki yüz görmek mümkün değildir. İşte, bu hikmetten olarak, “Bir Hak yolcusunun iki Efendisi olmaz” derler.”
-Hz Ahmed Rifâî-
“Bir şeye karşı heves, o şeyin aslına ermeye delîl sayılır.”
-Hazret-i Pîr-
“Hakk’ı bilmekten yeğ olmaz iki âlemde sevâb!”
-Hazret-i NİYÂZÎ-
“…Gaflet de böyledir. Azı, çoğu olmaz. Az da olsa, sonrası çoğalır.
Allâh ü Teâlâ Hazretleri, kullarından birinin iç âlemine rahmet ve fazlıyla baksa, gaflet perdesi ondan kalkar. Kudret incelikleri o insana açık olur. Böyle bir tecellîye erene, şu üç şeyden biri nâsip olur:
1-) Hakîm olur; aldığı hikmetle halkı Allah yoluna çağırır, bu en büyük görevdir.
2-) Lisânı bağlanır; dili tutulur, bir şey diyemez, konuşamaz olur. Hayret ve dehşet içinde kalır.
3-) Herkesten saklı olur; ilâhî perde, onu halktan saklar. İlâhî tutuş, onu kimseye göstermez. Çünkü, Hakk’ın gayreti fazladır, sevdiğini herkesten saklar.”
-Hz Ahmed Rifâî-
Hadîs-i Şerîf:
“HER BİRİNİZİN DUÂSI MÂKBUL OLUR; FAKAT ACELECİ OLMAMAK ŞARTI İLE…”
-Ebû Hureyre-
Hadîs-i Şerif: “MECLİSLERİNİZDE İYİ İNSANLARI ANIN; ÇÜNKÜ ONLAR ZİKREDİLİNCE RAHMET İNER. “
-Hz Ahmed Rifâî-
“ZAHİTLER YÜRÜR; ÂRİFLER UÇAR!”
-Hz Ahmed Rifâî-
“SEN ALLAH’A İTAAT EDENE, ÂSÎ OLANI GÖRDÜN MÜ?”
-Selmân-ı Fârisî-
“Yârabbi, Senden başkasına götüren
Ve senden gayrısını isteyen istekten
Sana sığınırım!”
-ABDÜLVÂHİD BİN ZEYD-
“ÂRİF OLANLAR, MÂRİFET NURUYLA BİRBİRİNİ TANIR.”
-Hz Ahmed Rifâî-
“Ey âriflerin son arzusu, eğer seni bildimse, senin ihsânındandır ve sana şükredebildimse, senin yardımınla oldu!”
-ZÜNNÛN-I MISRÎ-