Babam bir gün şöyle dedi:
Çocuğu kundağa çocuk kalması için sarmazlar, ileride adam olması için sararlar.
Sen, şöyle yalvar:
(Yüce Allah’ım, ben hakikatten habersiz zavallı bir bebeğim! Bin bir nîmetin ve muhabbetin kundağına sarıp sarmaladığın şu dil bilmez söz dinlemez bebeğe, lûtf et süt ver, süt ver. Hem ilim, hem amel sâhibi kıl beni!
Arkamdan, halkın neler diyeceği hiç mühim değil; ister övsünler, ister sövsünler. Gönlümü diriltmek, benim elimde değil, biliyorum.
Ama ne olur bedenen büyürken, “rûhen intihar”ıma izin verme!)