-“Bâyezid-i Bistâmî sormuş: Yâ Rabbî sana nasıl kavuşayım? Demiş. Nefsini yolda bırak, ilerle gel! Buyurulmuş.
Ahlâk nizam ve kaideleri tam olarak hangi yolla temin edilebilir?
“Ancak mânevi kuvvetler ile sağlanabilir. Hiçbir ahlâkî kânun maneviyâtın sağladığı ruh ve kalp birliğini tam olarak temin edemez.
Bu husus tarikat ile gerçekleştirilmiştir. Tarîkatin manevî ciheti ruhları ıslâh ve kemâle sevketmek ve onlara insanlığı buldurmaktır. Maddî cihet ise insanları biribirlerine yardım edecek, arka olacak kardeşler hâline getirmesidir. Suya atılan taşın hâsıl ettiği halka nasıl genişler ise onlar da gide gide yardım ellerini cümle âleme uzatır olurlar.
Tarikat mensupları arasında içtimâi mevki farkı gözetilmez. Belki bu fark, ruhlarının kemal derecesiyle kendini gösterir. Olgunlukta kim ileri giderse, büyük odur. Bunlar, vefa ve sadâkatin örneğidirler. Çünkü hepsi de bir merkezde birleşmişlerdir.
İnsanda nefis var mı, yok mu? Bu ıslâh olmadıktan, aradan çıkarılmadıktan sonra, maddî hiçbir ahlâk kânun ve kaidesi bu maksadı temin edemez. Çünkü bu salâhı, bu temizliği, bu kemâli hâsıl edebilmek için asıl o nifaka sebep olan nefsin terbiyesi lâzımdır. Hiçbir şey üstatsız olmadığı gibi, nefsin terbiyesi de üstatsız olmaz. Bu üstat da işte kâmil insandır.”