Ey Bekçi! Kapıya otur, ağzından ciğer kokusu gelmeyen; ateş gönüllü âşıktan başkasını sokma meclisimize!
O’nun kapısındayken, bedenimde bir damarı bile ayık bulursan; mâdem ki Tanrı meydanında çakırkeyf değil, arslanları bile tutup avlayamıyor; bu yolda köpek say onu!
Sen topraktın, gönül oldun. Bilgisizdin, akıllandın. Seni bu çeşit çekip buraya getiren, gene çekip sürüyerek oraya götürüyor.
O’nun bu çekişleri bile, onun hoşa gitmeyen şeyleri bile hoştur, tatlıdır; ateşleri sudur onun, yüzünü asma ona!
O’nun işi, gönüllerde oturmaktır. Kârı, tövbe bozdurmaktır; O’nun sayıya sığmaz düzenlerinden zerrelerin bile gönülleri tir tir titremede.
Hz.Mevlâna buyuruyor ki;
”Ya üstün ol, ya üstünlüğü ara; ya görüş sâhibi ol, yâhut bir görüş sâhibi ara!”