Her kıymet üstünde varlık olan, tek sevdiğimizin yâni Allah’ımızın hiçbir ayıbı ve kusuru yoktur. İşte biz, bu yüzden yalnız O’nu seviyor ve O’na sığınıyoruz.
Ruh dünyâsının şekille, görünüşle alâkası yoktur. Bütün mâbetler, üniversiteler kapatılsa, ruh yine Allah’ı bulur. Zîra insanın gönlü Allah’ın evidir. İnanan ve seven insan yüreği, bütün sevdiklerinin yürekleriyle aynı ölçüde çarpar.
(Hakîkate kavuşan; en büyük dostu bulmuştur. Onun için artık herhangi bir şüphe ve kısır acı kalmamıştır. Böyle bir îmânı bulan, imkânlarının en erişilmez tepesine çıkmış demektir. Îman, dağları yerinden oynatabilen kuvvettir, ölüden diriyi doğurabilir.)
İş böyle ise, ne kadar ümitsizlik ve kahır içinde olursanız olunuz, size ümit ve ışık vaad edilmiştir. Allah’dan ümîdinizi kesmeyiniz. Çünkü, (Allah -ki idealdir- kefen hırsızını bile affedecek kadar cömerttir) denilmiştir.)
Sen eğer bu kadar ölçüsüz affeden bir sevgiliyi istemezsen, O’na sarılmazsan; neyi ve sana rahatlık, saadet verecek kimi isteyebilirsin?
Kaderin seni ezmez. Yalnız sen kendini ezersin. Düşün; bunun doğru olduğunu kabûl edeceksin.
(*)Ballar Balını Buldum