Artık dünya üzerine yayılmış Türkler de yavaş yavaş daha organize bir şekilde
hareket etmeye başlayarak, lobiler kurmakta, derneklerini daha büyük çatılar altında toplamayı başarmaktadırlar.
İnternetin sağladığı imkanlardan da faydalanılarak forumlar meydana getirilmekte ve Türkiye aleyhine yapılan çalışmalar için çok daha iyi ve çabuk haberleşip yardımlaşan sistemler kurulmaktadır.
Faaliyetlerinde zaman zaman hükümetin, Genel Kurmay’ın, Türkiye’deki belli başlı kurumların da desteğini gören Turkish Forum gibi Türklerin ve Türk dostlarının faaliyet gösterdiği platformlar, yurt dışında daha fazla yabancı yazar, devlet adamı, senatör, medya çalışanı ile sıcak temasa geçmek, yabancı dillerde yazılı ve görsel dokümanlar hazırlamak, bunları basmak ve dağıtmak gibi çalışmalarda bulunmaktadırlar.
Türk günleri, Türk yürüyüşleri, Türk geceleri ile özellikle yabancılar ile Ermenilerin sıcak bir şekilde devam ettirdiği teması sağlamaya çalışmaktadırlar.
Bu forum, federasyon ve dernekler bu faaliyetleri gerçekten kısıtlı bütçelerle -çoğu mesele ve çözümü yerli basında yer almamaktadır- hayata geçirmeye çalışmaktadırlar.
Ermeni iddiaları ile kendilerine “iş” bulan kent konseyleri, eyalet parlamentolarına yazılı ve sözlü itirazlarını bildirerek, ikili görüşmelere gitmek, imza kampanyaları başlatmak, düzenlenen konferans, toplantı ve kongreleri takip etmek, yabancı basında lehte ve aleyhte yayımlanan yazıları, haberleri takip etmek ve bunlara sıcağı sıcağına cevap vermek, yer yer doküman göndermek sıklıkla başvurulan yollardandır.
Gerekli noktalarda kişi, kurum veya kurullara davalar da açılmaktadır.
Bunlarla birlikte sadece Ermeni meselesi ile alakalı değil, milletimiz için türlü sıkıntıların yaşandığı günleri, şehitlerimizi daha sık ve etkili anmak için projeler üretilmeli, hazırlanan programların sayısı ve ulaştığı kitleler artırılmalıdır. Ancak bu şekilde millî bir hafıza geliştirilmesi mümkün olabilir.
Şu bir gerçek ki, Türkler ellerindeki imkanları Ermeniler gibi bu mevzûya hâlâ vakfetmemişlerdir. Ermeni lobisinin en hareketli olduğu ülkelerden Amerika’da eyalet seçimlerinde eğer bir adayı maddî olarak bz gerçekten destekleyebiliyorsak o zaman bizim hikayemiz anlatılacaktır.
Bunun için maddî güç, lobicilik faaliyetlerine sağlanacak fonlara mutlaka ihtiyaç vardır.
Paranız var ise kültür merkezleri açabilir, kitaplar basabilir, anıtlar diktirebilir, özel günlerinizi artık vatandaşlarınızın azınlık olarak anıldıkları ülkelerin takvimlerine aldırabilirsiniz.
Aynı zamanda Türkiye’de geçen yıllarla beraber hayata gözlerini yuman mezâlim şâhitlerinin kabirlerinin ıslahı, mezar taşlarında “….Yılı Ermeni Mezâlimi Şâhidi”, ibârelerinin yer alması, dahası hâlâ açılmamış olan toplu mezarlarımızın açılması, bu alanların şehitlik hâline getirilerek âbidelerle taçlandırılması yine yukarıda bahsettiğimiz millî hafızanın meydana gelmesini sağlayacaktır.
Bizleri mutlaka “kin ve nefret duygularını yaymak, çocuklara savaş ruhunu aşılamakla” suçlayanlar çıkacaktır.
Bu fikirler tembel ve karanlık zihinlerin meyvesidir. Aklı selim ile tarihi bilerek önündeki yolda yürümeye çalışan her Türk evlâdı hem Ermeni meselesinde, hem de diğer cephelerde millî hâfızanın önemli bir kalkan olduğunu bilmektedir.
Tarihimiz kadar eski olan Ermeni meselesinin tüm hatları ile bir dergide toplanması mümkün olmamakla birlikte, biz millî hafızanın gelişmesinde bilgiye zemin hazırlayacak kadar bir çalışmayı yapmayı dedelerimize, bu toprağa bir borç addettik.
Hâmi ve efendi bir milletin evlâtları olan bizler, yeri geldiğinde göğsümüzü siper etmekten çekinmemekle birlikte, şu an için atamızın yaptığını yapıp ağırbaşlılıkla ve sükûnetle davranıp “kalem kılıçtan keskindir” sözüne uygun davranmaya çalışıyoruz.