İyi insan
İyi insan, kendini kıran, tâciz edip rahatsız edenlere karşı dahi müsâmahakârdır. Etrâfında bulunanların dâima en iyi vasıflarını görmeye çalıştığı için de mes’uttur. Meselâ, filânın tevâzuunu, falânın cömertliğini o kişilerin hoşa gitmeyecek husûsiyetleri arasında dâima ön plana geçirir. Zîra bilir ki başkalarının kötülükleri görmek istemeyen kimselerin felâkete uğradığı asla vâki olmamıştır. Fakat kendi fenâlıklarını bilip onların üstünde durmayan kimselerin bedbath olmaları bir zarûrettir.
Sâmiha Ayverdi, Hâtıralarla Başbaşa
“Maddeciliğin hâkimiyet kurduğu yerde hikmet ve irfâna hayat hakkı kalmamış demektir”. Sâmiha Ayverdi, Hâtıralarla Başbaşa
“Mâzi, akıl danışılacak en doğru sözlü ve tecrübeli bir dosttur.” Sâmiha Ayverdi, Hâtıralarla Başbaşa
Fakat iç kontrolünü kaybeden insanoğlu, kendi zekâsının gururu olan icatları ile öyle sarhoş olmuş ve bunlara o mertebe yüz vermiştir ki nihayet yonttuğu puta tapmaktan başka çaresi kalmamıştır. Sâmiha Ayverdi, Hâtıralarla Başbaşa
“Unutmak, beşerin hem derdi, hem devâsı değil mi? Sâmiha Ayverdi, Hâtıralarla Başbaşa
Halbuki insanlar dünyaya yaratılışları ile beraber getirdikleri fazlalıklarını atmak, eksiklerini tamamlamak böylece de kontrollü ve düzenli olmak seviyesine varıp egolarının esaretinden kurtularak manevi hürriyete erişmek için gelirler. İnsanoğlu için ferahlık ve huzur ancak buna bağlıdır. Sâmiha Ayverdi, Hâtıralarla Başbaşa
Zaten insanoğlu ister istemez, tabiatın büyüsüne yakalanmakta hem mâzur, hem de çaresiz ve haklı değil miydi? Topraktan gelen, gene de toprağa dönecek olan bir mahlûkun, aslına olan bu aşinalığı bu sıkı muhabbet ve dostluğu nasıl yadırganırdı? Sâmiha Ayverdi, Hâtıralarla Başbaşa
Belki de onun içindir ki, geleceğini bilmediği halde, koskoca dünyanın koskoca meçhulleri ortasında fütursuz, tasasız ve endişesiz dolaşıp duruyor, bu canına can katmış olanın bir gün, verdiğini geri isteyeceğini düşünmüyordu. Sâmiha Ayverdi, Hâtıralarla Başbaşa