(Ey beşeriyet şehrinde sâkin ve tabiat sarayında kalmış olan kimse! Ne vakte kadar bu hayvanlık makâmında kalacak, nefs ve hevâ yoluna gideceksin? Mert hacılar gibi, kalk…Azîmet kemerini canının beline kuşan ve sevdiklerini terk edip, ’Benim dostum ancak Allah’tır’ diyerek; yüzünü “Göklerin ve yerlerin Hâlık’ı olan Allah’a çevirdim” anlamındaki Âyet-i Kerîme’yi okuyup, yakınlık yoluna ayağını bas! “Ben Allah’a gidiciyim, bana hidâyet edecektir” anlamında olan âyeti temiz bir niyetle okuyup, önce nefs ve hevâ çöllerini geçip ve gözyaşları ile abdest alarak, kerem ve visâle yönel! Şüphe, hîle ve hud’a elbisesini çıkar, tâat ehrâmına bürünerek “Lebbeyk, lebbeyk!” diyerek İrfan Arafatına yollan. Orada bir müddet durduktan sonra, aşk ve muhabbet Minâsı’nda kurban et, tâ ki hakîki aşka eresin ve cânânına kavuşasın.)
–Hz. Ken’an Rifâî–
——————————————————————————————————