22 Mart, Muhterem Sâmiha AYVERDİ Hanımefendi’nin, kısaca ”Sâmiha Anne”nin sırlandığı gündür. 16. yılını idrâk ettiğimiz 2009’un şu günlerinde kendisini minnet, şükran ve hasretle anıyoruz.
(Dilim titrer, adını anmaya dilimde yürek bulamam.
Ben mi yüreksizim, yoksa dilim midir, soramam.
Dilimle, gönlümle seni anmaya; andıkça yanmaya, doyamam!
Sana bakmak için gözyaşlarıyla yıkanan gözlerim titrer; değil sana, resmine bakmaya gözümde yürek bulamam.
Bu gözler midir korkak olan, yoksa ben miyim, anlamam.
Yüreklenip sormaya kalksam, dilimde adından gayrı isme rastlamam…
Adını anmaya, kanamam. Yüreğim zâten bende emânettir;
Bakarım,cesâretim de senden gelmektedir.
Korkamam!
Bebeklerinde sen olan gözlerimde yürek ne arar?
Can olan yerde yürek gibi bir avuç et parçası ne gezer? Boşuna aramam!
Bakarım, bana bir kanad çırpışı uzaklıktasın; koşamam.
Kanadların ayakları olmaz ki…Kanadlanamam!
Herkes dermânı dizlerde sanır. Hâlbuki derman, bana kendinden taktığın iki damla gözyaşındadır; onları kirpiklerimle çırpar, çırpar… Uçamam!
Dildesin, gözdesin; fakat bir türlü varamam. Sen bendesindir, fakat ben, sana ulaşamam.
Tutar, beni bir sarmaşık gibi saran hasretine sığınırım. Başkaca ne evim var ne barkım, ne dünyâ ne ukbâlığım. Hattâ, hattâ sana öyle hasretimdir ki; yalvaramam! Hasretine hasret kalmaya dayanamam!
Ey benim hem anam, hem babam; sensiz, dünyâma sığamam. Üstelik, sensizliğime ağlayamam.
Ağlayamadığıma yanamam!)
Rıza Tekin Uğurel