Dünyâya gözünü açmadan babasını, altı yaşında anasını kaybeden âhir zaman peygamberini, zâhirde amcası ile büyük babası himâye eylemişlerse de, O’nu ezelî ezelde nübüvvet ve velâyet tahtına oturtan ilâhî kudret, maddesi ile berâber mânâsını da rabbânî nafaka ile besleyip kemâle erdirerek, bir ahlâk âbidesi olarak, beşeriyete ışık saçıcı kılmıştır.
**
Biri on, diğeri dört yaşında iki torunu da yetîm kalmışlardı ama, o gün parlayan tevhîd meş’alesini bu güne getirmiş bulunan bir kâmil’in eşiğine baş koymuş bahtiyarlardan olan biz ve yetîmleri, bu îman, ahlâk ve tevhîd meş’alesi ısıtıp tohumluktan çıkarıp yeşertti.
O feyizden bereket ve mahsûl sâhibi eyledi. Sulayıp çapalamak işini de, bize verdi. Bu vazîfeyi bahşedene hamd etmek gerek. Yeryüzünde en büyük bahtiyarlık ve zenginlik nedir? Diye sorana,”Bir kâmil velînin gölgesinde bulunmaktır!” demek, verilecek tek ve kestirme cevaptır.
Allah, hiç birimizi o gölgeden dûr eylemesin, âmin!
Sâmiha AYVERDİ