Doğum Kontrolü ve Nüfus Meselesi-14
Cumhuriyet Senatosu’nun 16. 02. 1965 günkü toplantısında, gündem gereği söz almış bulunan ve bundan önceki bölümlerini yayınladığımız Prof. Dr. Tahsin Banguoğlu, târihî konuşmasına devam ediyor:
Maalesef bu kesif/yoğun propaganda, memleketimizde tutunmuştur. Daha dün Uzak Doğu’daki Tatar ırkdaşlarımızı bile, nüfusumuzu artırmak için memleketimize getiriyorduk. Bugün evlâtlarımıza, torunlarımıza hayat hakkını selb ediyoruz/elinden alıyoruz, gasp ediyoruz.
Bu, ne demektir?
(Alkışlar) Hayat hakkını selb ediyoruz derken, mübâlâğa etmiyorum arkadaşlar. Deniyor ki onda daha öyle hayat hakkı yoktur; bu bir nutfedir.
Fakat insan olması mukadder bir nutfedir/meni’dir bu!..Nutfeyi yok etmek, insanı yok etmek kadar ağır bir suçtur. Kanaatimce millî bir suçtur en azından.
O konuşmamdan sonra -yâni iki buçuk yıl önce- Hükûmet mensuplarından birisi; zannediyorum Feyzioğlu, bana cevap veriyor (*): (Banguoğlu, bunun sosyalist ilkelerinden olduğunu söylüyor. Halbuki Rusya’da nüfus kontrolü yoktur), diyor.
Evet yoktur Rusya’da nüfus kontrolü. Rusya bugünkü 200 milyonluk nüfusunu 400 milyona çıkarmaya çalışmaktadır. Fakat bu arkadaşın söylediği, bir mugâlâtadır/insanları yanıltmak için söylenen sözdür. Ben Rusya’dan bahsetmedim kendisine.
Burada metinde görüldüğü gibi Batı Avrupa’daki sosyalistlerin programlarından bahsettim.
Memleketimiz topraksız değildir arkadaşlar. Islah edilecek, münbitleştirilecek hudutsuz topraklarımız vardır. Bugün İsrail, çölleri yeşertip, bağ bahçe hâline getirmektedir.
Yahudiler, deniz suyunun tuzunu ayırıp da kendi ırkdaşlarına, insanlarına su içirmeye çalışıyor, arâzi sulamaya çalışıyor.
Deniz nebatlarından istifâde etmek için araştırmalar yapıyorlar.
Ondan sonra terkip yoluyla, kimyevî yollarla gıdâ yapmaya çalışıyor beşeriyet. Biz ise, kendimize bir avuç nüfusu çok görmüşüz.
Millî savunma bakımından içinde bulunduğumuz durum da bizim nüfusu tahdit etmemize/sınırlandırmamıza imkân vermemektedir arkadaşlar. Yanımızdaki devletler, 20 milyondan 400 milyona çıkarlarken, biz bu 30 milyonu azaltmaya çalışmaktayız.
Bu, büyük bir millî hatâdır. Daha ağırını söylemeyeyim… Bu, bu, büyük bir hatâdan başka bir şey olmayacaktır.
(*)Profesör Baade’nin meşhur raporunda, “Türkiye, mevcut kaynak ve imkânlarıyla 100 milyondan fazla insanı rahat rahat besleyebilir”, denilmektedir.