Ken’an Rifâi şöyle buyurmaktadır:
Eğer bu dünyâda rahat ve bahtiyar olmak istiyorsanız ne kimseyi kırın ne de kimseden kırılın ve hâdiseleri, istediğiniz gibi değil, olduğu gibi kabul edin. Yapacağınız iş, bütün gayretinizle kendinizi tanımaya çalışmaktır. Zîra kendini bilen, Allah’ını da bilmiş olur. İnsan kendini bilmedikçe, dediğim gibi, ister papas, ister imam, âlim, kâşif, prens, ne olursa olsun, görünüşte insan, hakîkatte hayvandır.
Eğer dünyada haksızlık olmamasını istiyorsanız bu kâbil değildir. Elverir ki o haksızlığı yapan siz olmayasınız. Platon der ki: Dünyanın felah bulması için ya krallar filozof, ya filozoflar kral olmalıdır. Şunu da söyliyeyim ki, sizi taciz ettiklerinden dolayı bu müesseseden kaçıp bir başkasında da iş alsanız, gene karşınıza çıkacak olanlar bu insanlardır. Bu tama’, bu hased, bu kin ve intikam hisleri ile dolu insanlar. Onun için kişi himmeti kendi kendine “moi subliminal”ine etmelidir ki, ki Allah nefsini islâh edenin hâmisi gene Allah’tır.
Sâmiha Ayverdi, Mülâkatlar