Kurtuluşa Doğru Koş

0
49

“Bir insan, neyi istediğini iyi bilirse;

öteki insanların sâhip olduğu her şeyin fânîliğini kolayca fark eder.

Bir kimse, Rahmân’ı tanısa, emirlerine kat’iyen karşı gelmez, dünyânın bütün hükümdarlığını kendisine verseler bile!

Takvâ ve dindarlık yolu, yolların en iyisidir. Basîretle bu yola girenler ise, yolcuların en iyileridir.

Bu yola, saf gönlüyle, engin rûhuyla, yumuşak ve güzel huyuyla yönelenlere ne mutlu!

Onlar, kimi ruhları içinden kemiren gizli kinlerden uzaktır; sultanların şeref ve izzetinin, fakirlerin teminatının iki katına sâhiptirler.

Dolayısıyla onlar; diledikleri gibi yaşarlar, diledikleri gibi ölürler; ebedî âlemde mes’ud güzleryüzlü ve sevimli olarak ebedî kurtuluşa ererler.

Onlar, zulmetleri yırtarak kâinâtı aydınlatan nûr sâyesinde; şehvânî isteklere karşı koydular.

Bedenî ihtiyaçlarını da karşılamamış olsalardı; onları, meleklerden ayırd edemezdiniz.

Öyleyse ey Rabbim; onlara, en ön sırayı ver, onları daha mes’ud kıl! Nereye giderlerse gitsinler; yardımını, bağışını ve nîmetlerini esirgeme onlardan!

Öyleyse ey nefsim; kurtuluşa doğru koş! Keskin, ince ağızlı, bilenmiş kılıçlar gibi ol; nüfûz et iyice derinlere!

Çünkü, eğer insanlar; yaratılışın incelikleri sırları üzerinde düşünselerdi, niçin yaratıldıklarını araştırsalardı hiçbir insan, gülmek nedir bilmezdi.”

(Güvercin Gerdanlığı’ndan)