Köylü, san’atkârdan da iyidir. Çünkü o,kuşa kurda huzur verir.
San’atkârdan, karşılıksız fayda gelmez. Hâlbuki köylünün er geç bir faydası dokunur.
Dünyânın saâdeti, köylüdendir. Onun sâyesinde bazen ekinler, bazen da bağlar bahçeler hâsıl olur.
Âdemoğulları için bundan daha iyi bir iş olabilir mi? Bu iş, dünyâya Âdem’den kalma bir yâdigârdır.
Köylü yılanın, karıncanın ve ister insan, isterse yük hayvanı olsun herkesin rızkını rahatça verir.
Eğer köylü böyle olursa -ki olması da lâzımdır- melekleri bile yener.
Kıtlığı düşünmeyecek olursa, kimse köylünün değerini kavrayamaz.
Ezelde paylaştırılmış olan rızkın anahtarı, insanın elindedir. İnsanın içini aydınlatan saâdet kandili, on parmağı arasında bulunur.
Bu dünyâda akıllıca tohum ekenler, âhırette de cennet bahçesinin çiçeği olurlar.