Nasreddin Hoca’nın latîfelerinden, hikmetli sözlerinden konuşuyorduk:
-“Münîre Hanım, Nasreddin Hoca bir gece bir kabrin içine girip yatmış. O sırada fincancı katırları geçiyormuş. Hoca, başını mezardan çıkarınca katırlar ürkmüş, fincanlar kırılmış. Katırcılar da Hoca’ya bir güzel dayak atmışlar.
Ertesi gün, mezarda geceleyeceğini bildikleri Hoca’ya:
Âhirette ne var ne yok? Diye sordukları vakit: Fincancı katırlarını ürkütmezsen hiçbir şey yok! Demiş.
Bunun gibi, dünyâda da bütün mevcûdâtı bir bilip, gıybet, kin, şehvet, riyâ, kibir, haset gibi süflî tabakalarda oyalanmayı her yerde Hakk’ı hâzır nâzır görür, kimsenin şusuna busuna karışmayıp yâr ile ünsiyet edersen, her işinde Hakk’a güvenir, ona inanırsan doğrudan doğruya onun kalbinde haşır ve neşir olursun.”