Türkiye’yi sözde soykırım iddiası ile suçlayan Ermenistan yetkililerinin daha 13 yıl önce Hocalı’da gerçekleştirdikleri katliam Miloşeviç’in Temmuz 1995’de Bosna’da gerçekleştirdiği Serebrenitsa katliamı ile benzeşmektedir.
Bilindiği üzere, Serebrenitsa katliamı Eski Yugoslavya Uluslararası Savaş Suçluları Mahkemesi’nce SOYKIRIM olarak kabul edilmiştir.
Ermenilerin Hocalı’da Azerbaycan halkına karşı yaptıkları toplu imha 9 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kabul edilen Jenosit Sözleşmesinin 2. maddesinde yer alan “millî, etnik, ırkî veya dinî bir grubu kısmen veya tamamen imha etme” biçiminde tanımlanan Jenosit/Soykırım kavramı ile tamâmen örtüşmektedir.
Ermenilerin Hocalı’da yaptıkları katliam BM Jenosit Anlaşmasında,
jenosidin gerçekleşmiş sayılacağı koşulları sayan 2. maddesinde yer alan beş şıkkının ilk ikisi ile uyum göstermektedir. İlgili maddede soykırımın gerçekleşmesi için bu şıklarda düzenlenen eylemlerden birinin yeterli olduğunu belirtilmektedir.
Ermenilerin Hocalı’da yaptıkları toplu katliam BM Jenosit Anlaşmasında jenosidi düzenleyen 2. maddenin a şıkkında yer alan “bir grubun üyelerinin katledilmesi” ve b şıkkında yer alan “grup üyelerine bedeni ve akli açıdan ciddi biçimde zarar verilmesi” koşulları ile birebir uyuşmaktadır.
Sivil bir topluluk, sırf Azerbaycan Türkü olması nedeniyle Hocalı Soykırımı ile Ermeni çeteleri tarafından imha edilmiş ve böylece en önemli insanlık suçu olan “Soykırım Suçu” işlenmiştir.
Ancak, maalesef Hocalı Soykırımı konusunda gerçekler uluslararası arenada yeteri derecede duyurulamamış ve somut deliller olmasına rağmen başta Ermenistan’ın bugünkü Devlet Başkanı ve Hocalı Soykırımı’nın doğrudan sorumlusu olduğu açıkça bilinen Robert Koçaryan’ın ve diğer sorumluların uluslararası hukuk çerçevesinde cezalandırılması sağlanamamıştır.
Olayın üzerinden 13 yıl geçmesine rağmen, konuya ilişkin olarak üzerine büyük sorumluluklar düşen BM’nin ve diğer uluslararası kuruluşların olaya gerekli önemi vermediği görülmektedir.
Aynı durum, BM Güvenlik Konseyi’nin 822, 853, 874 ve 884 sayılı kararlarında ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin 25 Ocak 2005 tarihli ve 1416 sayılı kararında da belirtildiği üzere Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını hâlen işgâli altında tutması için de söz konusudur.
İnterpol, Azerbaycan’ın talebiyle Hocalı, Hocavend ve Asergan kentlerinde sivillere yönelik katliam ve kıyımdan sorumlu tutulan 72 Ermeniyi aradığını açıklamıştır.
Ancak Koçaryan’ın tutuklanmalar kapsamında olup olmadığı belirtilmemektedir.
Her fırsatta işgâli savunan Ermeni devlet adamları, “Türkiye AB üyeliğine can atıyorsa AB değerlerine ve uluslararası diplomatik normlara uymak zorundadır” diyerek Türkiye’nin Kafkaslarda uyguladığı haklı taraflı politikadan kendisinin zararlı çıktığını belirtip sınır kapılarının açılmamasını eleştirmektedirler.
*Hocalı’da Türk Soykırımı-Asef-Akif Aşırlı