30 EYLÜL
Bugün, (Allah’tan edepli olmayı dileyelim. Edebi olmayan kimse, Allah’ın lûtfundan mahrumdur) buyuran Hazret-i Mevlâna’nın 815’inci doğum yıldönümü…Himmetlerine lâyık olabilmemizi niyâz ediyoruz.
—————————————————————————————————————————————————–
23 EYLÜL
(Hiçbir milletin yenilenmekten, teceddütten baş çeviremeyeceği ve zamânın akışına karşı gelemeyeceği ve gelmemesi gerektiği bir tabiat zarûretidir. Ancak,gerek teknik, gerek sosyal ilerlemelerin millî tempoya ayarlanması ve bir süzgeçten geçirilerek ret veya kabul edilmesi şarttır.)
—Sâmiha AYVERDİ-–
—————————————————————————————————————————————————-
19 EYLÜL
(İnsanların,medeniyeti hazmedemeyip kustukları yirminci asrın şu hazin çehresine yarı hayret ve esefle söylendim:
–O düşman, bu düşman…öyle ise dost kim?)
–Sâmiha AYVERDİ–
—————————————————————————————————————————————————–
16 EYLÜL
(İslâm ahlâkını iyice idrâk edersen, mânân maddende tezâhür eder. O zaman yalan söyleyebilir misin? Hîle yapabilir misin? Menfaatin için karşındakine zarar verebilir misin?)
–Sâmiha AYVERDİ–
——————————————————————————————————————————————————
12 EYLÜL
(“Kötü kalpli ile hasetçi, ben gibi bir zavallının durmadan ayıbını arıyor”, diye ne söylenir durursun? İster kanını dökmeğe kalkışsınlar, isterse kötülüğünü dilesinler; iyi biri olup kötü görünmen, kötü olup da iyi bilinmenden hayırlıdır.
Ama bir de beni gör; Herkes benim hakkımda en iyi düşünceleri beslerken, ben tam mânâsiyle noksanlıklar içindeyim.)
-Sâdî Şirazî-
——————————————————————————————————————————————————–
9EYLÜL
(Şems-i Tebrizî Hazretleri şöyle buyurmuştur:
“Biz şâyet başlangıçta birisinden hoş bir muâmele veya bir iyilik görmüş isek, onu hiçbir zaman unutmayız velev ki ondan daha sonra binlerce olumsuz muâmele görmüş olsak da!”
…O halde, yakınlarımızdan gördüğümüz uygunsuz halleri erenlerin terâzisi ile tartıp, kendilerinden hiçbir görüş almadan indî, nefsî ve hissî davranışlardan kaçınalım ve aceleci davranmayı, peşin hükümlü olmayı bırakıp, temkinli, teennîli ve hoşgörülü olmayı ahlâk edinelim…)
———————————————————————————————————————————————————
5 EYLÜL
(…Mütevâzi olunuz. Alçakgönüllü olunuz. Kibirlenmeyiniz. Büyüklenmeyiniz. Tevâzû, kişiyi yüceltir. Kibir ise alçaltır. Nitekim Resûlullah (S.A.S.) şöyle buyururlar:
“Kim ki Allah için tevâzû gösterirse, Allah onu yüceltir.”
Kalb, Azîz ve Celîl olan Allah’ı zikre devam ettikçe, kendisine mârifet gelir, ilim gelir, tevhid gelir, tevekkül gelir. Ayrıca, Allah’tan gayri şeylerden yâni mâsivâdan yüz çevirir. Zikrin devâmı, dünyâ ve âhiret, hayırların devâmına sebep olur. Kalb, mânâ yönüyle sıhhatli olduğu zaman zikir de dâimî olur. Etrâfına ve üzerine zikir yazılır. Bu durumda kişinin gözleri uyur fakat kalbi Azîz ve Celîl olan Rabbini zikreder. Bu hal ona, Peygamber’inden mîras kalmıştır.
Sâlihlerden biri, bâzı geceler uyumaya çalışıyor ve uyumasına vesîle olacak şeyleri hazırlıyordu. Uyumak isteyişinin sebebi sorulunca şu cevâbı verdi:
-”Rabbim Allah’ı görüyorumda onun için uyumak istiyorum.”
Elhak bu sâlih, doğru söylemiştir. Zîrâ hakîkî ve sâdık uyku, Allah’dan bir vahiydir. Kişinin gözünün kuvveti uykuda meydana gelir.)
Hz. Geylânî
2 EYLÜL
(…İnsanlık demek bir bakıma akıl demektir, yâni insanlığını, dünyâya gelişinin ve gidişinin mânâsını bulan akıl demek. Hani Sokrat’ın bir diyaloğu vardır; etrâfındakilere sorar:
-Âkil bir ruh mu, yoksa akılsız bir ruh mu istersiniz?
-Âkil ruh isteriz, derler.
-O halde niçin aramıyorsunuz? diye sorunca:
-Ona mâlikiz de onun için! derler.
Sokrat son olarak:
-Şu halde aranızda bu keşmekeşler, bu nizâlar nedir? Der…)
Hz. Ken’an Rifâî