Adistan-Arif Nihat Asya

0
274

Şu salon, şu meydan Törenistan; kongreler, kürsüler, yollar, demecistan, söylevistan.

Madde, sayfa, satır öteki adlarıyle Görevistan, Ödevistan…kimisi masal, kimisi destan.

Programları sorarsan Lâfistan; feragat denizi Yelkenistan, doğruluk okyanusu Dümenistan, kitaplar forma forma Kâğıdistan, kâğıtlar sağlı sollu Satıristan.

Maliye Maaşistan’sa adâlet Yasakistan olsun; şu sandalyeler tarlası Evetistan.

Dünyâ siyâseti hâlâ Bedestan… radyolar Sazistan, Cazistan; ajanslar dönüm dönüm Sözistan; Dil Kurultayları Dilistan; Kadınlar Birliği, Kadınlar Kongresi, Kadınlar Dergisi Nazistan…hepsi ya masal, ya rüya, ya destan.

Yapraklar yaprak yaprak Yalanistan…

klüpler aslı valeli; papazlı, zangoçlu Kumaristan; filmler lokma lokma moru ala boyanmış Dudakistan; balolar kütür kütür Belistan.

Şu boşluk daldı, yapraktı, renkti… şimdi Külistan. Ve şu rahmet beşiği Şehitlik Şanistan, Ünistan, Şerefistan… masal olmuş bir destan.

Şu “yaparız, ederiz” diyenler takımı boy boy Boyistan, direk direk Avazistan.

Hürriyet kafes kafes, tel tel, Demiristan, Dikenistan.

Bir kitabın adı, bugün, Yetimistan, Dulistan… nerde kaldı cennet, nerde kaldı Melekistan?

Şu dünyâ yine güzel, yine tatlı, Tâdistan. Salonlar Düğünistan,Gelinistan;geceler ışıklarla,pullarla pırıl pırıl Günistan.

Yaşasın kasîde, yaşasın destan!

Çağlıyanlar var, Köpükistan… kumsallar var, Kumistan, Çakılistan ve yıkananlar Yosunistan, Sedefistan.

Şurası dalga dalga Etekistan, etekler ipek kovanlar ki, Petekistan. Dünyânın en güzel bahçesinin adı bugün de, yarın da Bebekistan.

Ölenlere taş, kalanlara destan.

Aşağıda yerler Gülistan, yukarda gökler Kanadistan.

Sıra sıra fuller Fulistan ve güller, güller, güller ki bahçe bahçe, Gülistan, Gülistan.

Benden armağan olsun dostlara bir masal, bir ninni, bir destan!

Ârif Nihat ASYA

(Kanadlarını Arayanlar, Sayfa 153)