Aşk başka, muhabbet gene başkadır. İnsanda, muhabbet devrinden sonra aşk, daha sonra da vecd devri gelir.
Sanki biri damla, diğeri nehir, vecd ise, nehrin denize ulaşması gibidir.
Aşk, insanın bütün vücûdunu sardı mı, utanç veren hayvânî hırs ve çirkinlikleri de boğup öldürür. Fuzûlî, aşkın kadrini ne kuvvetli mısrâlarla söylemiştir:
“Ey Fuzûlî kılmazam terk-i tarîk-i aşk kim
Bu fâzîlet dâhil-î ehl-i kemâl eyler beni”
Hz. Ken’an Rifâî
Kâinat Kitabı
“Kâinat, insan için hazırlanmış bir kitaptır. Heceleyin okuyun. Bütün mevcûdat kelimelerinden cümleler, satırlar çıkar. Hepsi de birliğin ana dilini söyler ve sizi tevhîde çağırır. Aslında, bütün o perâkende görünen mevcûdat kelimeleri, hep vahdeti söylemek için yekpâreleşmiş, tek mânâ hâline gelmişlerdir.”
Hz. Ken’an Rifâî