1232 yılında Almanya’nın Strasburg şehrinde, papanın vekili Konrad isminde biriydi.
O sıralarda Meinz şehrinin başpiskoposu bulunan birisi, Katolik olmayanları dinsiz sayarak zulüm yapan bu Konrad hakkında şunları yazmıştı: “Üstâdımız Konrad, hiçbir suçlunun, kendisini savunmasına fırsat vermiyor ve günah çıkarttırmıyor. Her suçlu, dinsiz olduğunu ve bir kara kurbağayı elleyip öptüğünü itirafa mecbur tutuluyor. Birçokları, böyle bir şeyi söylemektense ölmeyi tercih ediyorlar. Bir kısmı da yalan söyleyerek canını kurtarmak istiyor; kendilerine bu dinsizlikleri nereden öğrendikleri sorulunca, verecek cevap bulamayarak uydurma târifler yapıyorlar… Onlara birkaç şüpheli isim söyleniyor ve onlar da bunlardan birini suç ortağı ve dinsizlerin üstâdı diye gösteriyorlar. Kardeşin, kardeşi yaktırdığı bile oluyor.”
Buna rağmen Hıristiyanların, Îsâ’nın ve Allah’ın yeryüzündeki vekili saydıkları Dokuzuncu Gregor, insanlara sevgiyle dolu olduğu için(!) bu dindar Konrad’a 10 Haziran 1233’de şunları yazmıştır: “İlâç fayda etmez olunca çürük etleri kılıç ve ateş yok etmelidir.”
Aynı zamanda, bütün bu zulüm ve işkencelerin uygulanmasına izin veren, hattâ bundan hazinesine büyük kârlar sağlayan Kral Henry’ye de şunları yazıyordu: “Bir günde 23.000 putperesti yok eden Mûsa gibi bir gayretli nerede? Bir Yahudi ile Median’lı kadını bir defâda mızrağı ile delen Allah’ın sevgili kulu Fineas gibi bir gayretli nerede? Nerede İlyas Peygamber gibi bir gayretli? O İlyas ki mâbud Baal’in rahiplerinden 450’sini kılıçla doğramıştı. Nerede Allah’ın kanunları için mâbedin mihrabında coşarak Yahudileri öldüren Matatias gibi gayretliler?..”
*
Nihâyet, bu Konrad, daha fazla dayanamayan halk tarafından öldürülmüştür. O zaman, Gregor isimli bir papaz, şunları yazdı:
“Böyle, tam fazîlet timsâli, Hıristiyanlık îmânının kahramanı bir adamın katillerini nasıl cezalandırırsak cezalandıralım gene de azdır.”
