Doğum Kontrolü ve Nüfus Planlaması-5
LENİN’E GÖRE MALTHUS’ÇULAR
Rusya, yukarıda belirtilen siyâset değişiminden sonra, kendi ülkelerinde doğum artışını teşvik siyâsetini güderken, gelişen ülkelerde nüfusun kontrol edilmesi fikrine taraftar olmuştur.
Rus İktisat Profesörü Dr. B.Z. Urlanis, 1967’de Sidney’de toplanan Milletlerarası Nüfus Kongresi’ne gönderdiği raporda fikirlerini şöyle ifâde etmiştir:
(Lenin’e göre Yeni Malthus’çu cereyanın sosyal mânâsı, işçileri sömürmeye karşı sınıf mücadelesinden alıkoymak ve proleteryayı, şartlarını geliştirmek için sınıf mücâdelesini terk ederek, evliliğini ertelemek ve âile büyüklüğünü küçülterek çözüm yolu bulmaya yönltmektedir.
Malthus’un görüşüne göre,
İngiltere’nin o tarihteki nüfusunun yedide biri olan 8 milyonluk nüfusu, o sıralarda aşırı nüfus sayılıyordu. Malthus, fakirlere yapılacak olan bütün yardımlara karşı idi.
Çünkü o, kapitalizmin iktisâdî ve siyasî yapısının halkın sefâlet ve sıkıntılarından hiç sorumlu olmadığını isbâta çalışıyordu.
Siyâsî alanda yeni Malthus’çular, küçük âile sisteminin, modern toplumun bütün sosyal dertlerine çâre bulacağı inancındadır….
Rusya, doğumların sayısını aşağıya çekme niyetinde değildir.
Tersine, kalabalık âileleri teşvik ve onlara yardım için 1944’te kanun çıkarılmıştır. Ülkemizde ikinci ve üçüncü çocuğun doğumunu teşvik edecek bir nüfus politikası izlemek zaruridir” dedikten sonra, sözlerine şöyle devam etmektedir:
“Fakat gelişen ülkelerde, bilhassa Asya’da nüfus siyâseti tamamen farklı olmalıdır. Çünkü oralarda nüfusla iktisadî kaynaklar arasında dengesizlik vardır. Bunun çâresi, iktisadî tedbirler yanında doğumları azaltıcı bir nüfus politikasının tâkibidir.”(2)
Bu noktada üstte bahsi geçen,
Prof.Dr. Muharrem Ergin’e âit dünyadaki bâzı devletlerin ideolojik projelerle Müslüman-Türk nüfusu azaltma çabalarıyla ilgili iddiaların ne kadar yerinde ve isâbetli tespitler olduğu görülüyor.
(2) Prof. Dr. Sabahattin ZAİM- Türkiye’nin Sosyal ve Ekonomik Sorunları Semineri, S.21/Atatürk Üniversitesi Yayınları, Erzurum 1974
Rus İktisat profesörü Urbanis’in Uluslararası Nüfus Kongresi’ne sunduğu raporun bâzı bölümlerini üstte bilgilerinize arz ettik ve o târihlerdeki Rus nüfus politikası hakkında da fikir sâhibi olduk.
Aslında Karl Marks da sefâletin sebebi olarak
çok nüfuslu olmayı değil, işin aslının adaletsizlik olduğunu savunmuştur. Marks’a göre kapitalizmin yâni kurulu düzenin yıkılışını çabuklaştırmak için sefâlet bilhassa gerekliydi.
Ona göre Marksizm, bu işsizler ve hayatından memnun olmayan kitleler sâyesinde gelecek… Ve gıdâ maddeleri de diğer kaynaklar da fertlere eşit şekilde dağıtılacaktı.
Böylece ortada ne düşük refah seviyesi ve ne de nüfus diye bir problem kalacaktı. Halbuki târih boyunca görüldü ki, hiçbir sosyalist yahut komünist ülkede iddiâlar gerçekleşmedi, böyle bir uygulama görülmedi.
Marks’ın fikirlerine de aldırış eden çıkmadı.