“Arş âleminde uçanlar, tenden kurtulmuş, gönüllerine Cebrâil kanadı takınmışlardır. İki cihandan dizgin çevirenlerdir ki; gönül âleminin dilenciliğinde nîmet bulmuşlardır.
Göz ve kulaklarını dünyâ garazından kurtarmamış olanlar, dış perdede uğraşanlardır. Gül goncası gibi kulağına pamuk tıkanmış, aklının yıldızı olan o nergis gözlerin görmez olmuş. Bağdaki gül ve nergis de senden bir nişandır.
“Gamından anlayan, elem çekmiş dostların varsa, gam yeme! Mâdem ki yârin var; gamın boynunu kır! Ey gamın zebûnu olanlar! Size dostların dostluğu sağlanmış olmak bir dayanaktır. İki kişi bir an için dost olunca, o anda yüz gam bile olsa yok olur.
İlk sabah nefes almaya başlayan insan; ikinci sabah, sesini yıldızlara yükseltir. Yalancı sabah aydınlığı çabuk geçer, seni yâre kavuşturacak sabahlar, gerçek sabahlardır.”
-Genceli Nizâmî’den-