Kimi lûtuflar, gerçekte mahrum bırakılmanı; mahrum bırakılman da gerçekte o lûtufların sana verildiğini gösterir.
*
Bâzı şeylerden mahrum bırakılmak senin için anlayış –fehm ediş- kapılarını açıyorsa, bu mahrûmiyet senin için ihsânın ta kendisidir.
*
Varlıkların zâhiri –dış görünüşü- gaflete götürür. Bâtını –içyüzleri- ise ibret vericidir. Nefs görünüşteki gaflete, kalb ise içteki ibrete bakar.
*
Kalıcı bir izzetle şereflenmek istersen, ölümlü bir izzetle azîz olmak isteme!
*
Gerçek “tayy”,sende var olan dünyâ mesâfelerini aşmaktır. Öyle ki, öte dünyânın sana senden daha yakın olduğunu görürsün.
*
Halkın vermesi, mahrûmiyet… Hakk’tan gelen mahrûmiyet ise bağıştır, ihsandır.
*
Kendisiyle olan alışverişini peşin olarak yapan kula, karşılığını veresiye veren Rabbimizin şânı ne yücedir.