“Bir gün bütün insanları önderleriyle berâber çağırırız.”
İSRÂ, 71
Bal, söze karıştı:
Çocuk! Sen, korkmakta haklısın. Ama, bu sefer korkma!
Seni; bütün korkularını giderecek bir yöne çağırıyorum. Lâkin, korku üzerine yoğrulan hamurun, bu dâvetten de korkmanı gerektiriyor.
Sen ki; ana rahminden de isteksiz çıktın. Keyfin, rahatın bozuluyor diye korktun.
Şimdi de bu dünyâyı terk etmek korkusu gâlib geliyor. Dün nasıl ana rahminden başka rahat yer ve oradakinden başka lezzetli gıdâ yok sanıyorsan; bugün de başka bir “akıl ermezliği” içindesin.
Fakat inan ve emîn ol ki; seni gene bu dünyâdan bir başka dünyâya dâvet ediyorum. Korkun yersiz! Keçiboynuzu kemirmeyi hüner sayıyorsun; gel.. seni “ballar balına” çağırıyorum. Bu sefer, korkma!
Seni, kendi kovanının başında ziyâfete çağıran kendi sesini duymaya dâvet için geldim.
Gel.. Korkun yersiz!