Pazartesi, Eylül 16, 2024
Ana SayfaTarihDeyimler,TâbirlerÖlür müsün, öldürür müsün?

Ölür müsün, öldürür müsün?

Derebeylik döneminde sinirli ve zorba bir bey; astığı astık, kestiği kestik ve hani “burnundan kıl aldırmıyor” dedikleri cinsten böyle bir Derebeyi’nin konağına elindeki bohçayla gelen dervişin biri, Ağa’ya:

“-Beyi görmek istiyorum”, der.

“-Kâbe’den gelen bir kefenlik bezi hediye etmek üzere geldiğini” söyleyince, tuhaf ve Beyi kızdıracak bir durumun ortaya çıkmasını istemeyen ağa, dervişi savuşturmak ister:

“-Beyi rahatsız etmeyelim, hele böyle ölüme dâir bir hediye için hiç olmaz” derken, sesler yükselir ve tartışma büyür.

Gürültüyü odasından işiten Derebeyi öfkeyle seslenir:

“-Bre nedir o gürültü… Ne oluyor orada?”

Konağın ağası cevap verir:

“-Hiç efendim, önemli değil! Dervişin biri size hediyelik kefen getirmiş, mesele budur!”

“-………..”

“-Demem o ki ölür müsün, öldürür müsün?”

İşte, günlük hayatta çok kullandığımız bu tâbir böylece Türkçemize girivermiş.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Rıza Tekin UĞUREL
Rıza Tekin UĞURELhttps://www.dertlidolap.com
..1987 yılında kurulan Kütahya Aydınlar Ocağı Derne­ği başkanlığını uzun yıllar yürüten Uğurel, hâlen (KÜMAKSAD) Kütahya Mevlânâ Araştırma Kültür San'at Derneği'nin de başkanı olarak mûsikî, kültür ve san'at faaliyetlerini sürdürmektedir.
Benzer Yazılar
- Advertisment -

Popüler Yazılar

error: Muhtevâ korumalıdır!