Son günlerin en çok duyulan kelimesi, Şike! Büyük büyük spor kulüplerinin en yetkili yöneticileri hakkında dâvâların açıldığı; gazete ve televizyonların en fazla haber değeri verdiği iş, şike…
Kelimenin aslı, Fransızca ve lügatlere göre,
“Bir çıkar karşılığında danışıklı iş yapmak, danışıklı dövüş, muvâzaa” mânâsına geliyor.
Aslında, insan cinsinin, nesiller boyu işlediği bir fiilin adıdır şike… İlle de spor karşılaşmalarında yapılması gerekmez. Üstelik sanıldığı gibi yeni bir şey de değildir.
Şikenin bizim dilimizde karşılığı, yoktur. Fransızca bir kelimenin, günlük hayâtımızda bu derece çok kullanılıyor olması ise çarpıcı ve düşündürücüdür. Zîra hileli iş yapmak, ahlâkî bakımdan zaaflarla dolu olmanın sonucudur.
Bu ise, yakın zamâna kadar bizim başvuracağımız bir “düşkünlük” değildi. Yâni;
Müslüman-Türk’ün hileli iş yapmaya meyli yoktu ve bu yüzden de lisânında şike anlamına gelecek bir kelimeye ihtiyaç duymamıştı.
Târih boyunca insanoğlunun yaptığı ve yapmaya devam edeceği en büyük şike nedir?
diye sorulursa, bu sualin cevâbı: (nefsânî çıkarları için vücûdunu ve sâhip bulunduğu bütün insânî vasıfları Rabb’ini bilmek yolunda kullanmamasıdır) diye özetlenebilir.
Maddî ve rûhânî bütün değerlerini, yaratılış gayesinin tersine harcayan; aklını şeytânî işlere yoran insanların çoğaldığı bir toplumda, spor karşılaşmaları üzerinden oynanan kumara ve futbol maçlarında yapılan şikeye şaşılması -en hafif tâbirle- abesle iştigaldir; akıl noksanlığıdır.
Zâtın birine soruyorlar:
-Kendi nefsinize adâletle muâmele etmelisiniz, denmesinin sebebi nedir?
Cevap şöyle:
-“Evet, hadîs-i şerîfte de: Hepiniz çobansınız ve koyunlarınızdan mes’ulsünüz, buyurulur. Vücuttaki nefsânî ve tabiî kuvvetler birer koyun gibidir. Onlara bakamaz ve onlardan lâzım gelen faydayı temin edemezseniz, iyilik ve kötülüğünden mes’ulsünüz, demektir.”