Yatıya Gel!

0
246

Yağmurtaşım, yağmurtaşım!

Gönül semâlarımın gürültüsünü bekleme n’olur? Baskın, basanındır… tez gel!

Biraz daha gecikirsen; bu harmanı, eşkiyâ bastı-basacak!

Yağmak için şimşekleri bekliyorsan; ben, el açar, duâ-niyaz, onları çağırırım. Hem ne işleri var uzaklarda? Fırtına, açık denizlerde tâtil mi yapmakta? Ne diye benden tarafa esip-gürlemez, yakıp- yıkmaz? Neredeyse şafak sökecek.. gönül harmanımı, eşkiyâ, ateşe verdi – verecek.

Nerdesin? Ah, nerdesin?

Tez davran, bu sapı-samanı sen yak!

Ve gelirken tedârikli gel; ben seni yatıya bekliyorum!