Bu yıl, 17 Aralık 2009 târihi, bizlere iki önemli olayın aynı güne rastladığını müjdelemektedir.
Bunlardan birisi, Hazret-i Mevlânâ’nın vefâtıdır ve Aşk Sultânı’nın kendi ifâdesiyle “Şeb-i Arûs” yâni “Düğün Gecesi”dir.
(İnsanlık âlemine Hakk’ın bir tebessümü olan) ve “Kim dostlarla düşer kalkarsa, külhanda bile olsa gül bahçesindedir” diyerek, insanoğlunu sevgiden; barıştan, dostluklardan ibâret bir gül bahçesine dâvet eden Hazret-i Mevlânâ’nın 736’ncı “Vuslat” yılıdır.
Mesnevî’sinde,
(Allah: “Verdiğim rızıktan yiyin” dedi. Sen buradaki rızkı ekmek sandın, hikmet olduğunu anlamadın ha?)
Diyen Mevlânâ’yı doğru anlamaya her zamankinden fazla ihtiyâcımız olduğuna inanıyoruz. 17 Aralık gününe rastlayan diğer önemli olay ise, peygamberler târihi açısından; mühim ve çok sayıda hâdisenin yaşandığı, Muharrem Ayı’nın birinci günü olmasıdır.
Yâni eski Hicrî ve Kamerî takvime göre bugün, Yılbaşıdır.
Günün önemini böylece belirterek, bu vesîleyle yüce Türk Milletine huzur ve hayırlar niyâz ediyoruz.