Ey Aşıklar, Ey Aşıklar, Aşk Mezheb Ü Dindir Bana
Ey aşıklar ey aşıklar mezheb ü din aşkdır bana
Gördü gözüm dost yüzünü yas kamu düğündür bana
Ey padişah ey padişah uş ben beni verdim sana
Genc ü hazinem kamusu sensin benim önden sona
Evvel dahi bu akl u can senin ile asl-ı mekan
Ahır yine sensin mekan uş varıram senden yana
Senden sana varır yolum senden seni söyler dilim
İlle sana ermez elim bu hikmete kaldım dona
Ayruk bana ben dimeyem kimseneye sen dimeyem
Bu kul o sultan diyernem işidenler kala dona
Dost aşka ulaşahdan dünya âhıret bir oldu
Ezel ebed sorar, ısen dün ile bugündür bana
Ayruk – bize yas olmaya hiç gönlümüz pas olmaya Zira
Hak’dan gelen avaz savulmaz ,düğündür bana
Ben aşkından ayrılmayam dergahından ırılmayam
Eğer benden giderisem senin ile varam bana
Ol dost beni veribidi var bu dünyayı gör dedi
Geldim gördüm hoş arayiş seni seven kalmaz ana
Kullarına va’deyledi yarın uçmak verem dedi.
Ol dostların sevindiği yarınım bugündür bana
Bu ah ile bu zar ile bu hikmeti kim ne bile
Bilse dahi gelmez ,dile tuttum yüzüm senden yana
Sensin bana can u cihan sensin bana genc-i nihan
Senden-dürür assı ziyan ne iş gele benden bana
Yunus sana tuttu yüzün unuttu cümle kendi özün
Cümle sana söyler sözün söz söyleyen sensin bana
Yunus Emre
Mezheb (A): Tutulan yol
Uş: Bu
Gene (f): Hazine
Hikmet (a): Felsefe, gizli bi linmeyen nokta, ahlaki kısasöz.
Ezel (a): Başlangıcı olmayan geçmiş zaman.
Ebed (a:) Sonu olmayan gelecek
Dergah: (f): Kapı, kapı önü.
Irılmakl:Ayrılmak
Ârâyiş (f): Süs
Zâr (f): Sesle ağlama, inleme, zayıf, dermansız
Genc-i nihan, (a): Gizli hazine
Assı: Fayda, kar Kendözün: Kendisini
Avaz (f): Ses, seda; .bağırtı,