Dilekte bulunmak, insan için şan değildir. Şan ancak, insanın edep güzelliği ile rızıklanmasıdır.
*
Hiçbir şey, seni, çâresizlik kadar istememiştir. Zillet ve yoksulluk kadar hiçbir şey de İlâhî bağışların üzerine gelişini çabuklaştırmamıştır.
*
Eğer, sen kötü işleri yok edip; güttüğün dâvâları ortadan kaldırdıktan sonra O’na ulaşacağını sanıyorsan, O’na ebediyen ulaşamıyacaksın demektir. O,seni kendine ulaştırmak isterse, Kendi vasıflarıyla seni bürür, nîmeti ile sarar. Böylece senden O’na gidenle değil; O’ndan sana gelenle, seni Kendine ulaştırır.
*
Eğer O’nun güzel örtüsüyle örtülmemiş olsaydı, hiçbir amel, kabûle şâyan olmazdı.
Baş kaldırdığından daha çok, boyun eğdiğinde Allah’ın hilmine muhtaçsın.
*
Örtünmek iki çeşittir: Biri günahtan örtünmek, diğeri günahta örtünmek! Avam, halk nazarında derecelerinin düşmesinden korkarak günahta örtünmek ister.
*
Sana ikramda bulunan, gerçekte sana değil; sendeki Allah’ın güzel örtüsüne ikramda bulunmuştur. Dolayısıyla hamd, seni örtenedir. Sana ikram edip de teşekkür bekleyende değil!