Söylememek harcısı söylemeğin hasıdır
Söylemeğin harcısı gönüllerin pasıdır
Gönüllerin pasını ger sileyim der isen
Şol sözü söyleyegil kim sözün hülasasıdır
Kuli’l-hakk dedi çalab sözü doğru diyene
Bugün yalan söyleyen erte utanasıdır
Cümle yaratılmışa bir göz ile bakmayan
Halka müderris ise hakıykatte âsidir
Şeriat haberini şerh ile eydem işit
Şeriat bir gemidir hakikat deryasıdır
Ol geminin tahtası her nice muhkem ise
Deniz mevci kat’ olsa tahta uşanasıdır
Bundan içeri haber işit eydeyin ey yâr
Hakikatin kâfiri şer’in evliyâsıdır
Biz tâlib-i ilmleriz aşk kitabın okuruz
Çalab müderris bize aşk hod medresedir
Evliyâ safâ-nazar edeli günden beri
Hâsıl oldu yunus’a her ne ki olasıdır
Yunus Emre divanı, dergâh yayınları
2. baskı, eylül 1981, sayfa 74-75
Talib-i ilm: İIim taleb eden, öğrenci
Müderris (a): Hoca, Medresede ders okutan âlim görevli
Medrese (a): Yüksek tahsil müessesesi
Evliya (a): Veliler. Ermiş kişi -tekil olarak da kullanılır-
Safâ nazar: Temiz bakış
Harca yetme k: Kafi gelmek
Hüliâsa : Özet
Kuli’l-Hakk : Hakikatı söylemek
Erte: Yarın
Şerh : Açıklama
Mevc : Dalga
Kat: Kesme
Uşanmak: Kırılmak, parçalanmak
(Şiirin aslı)
Söylememek harcısı söylemegün hâsıdur
Söylemeklik harcısı gönüllerün pâsıdur
Bu gönüller pâsını yuyuban gidermege
Şol sözi söylegil kim sözün hülâsasıdur
Sözi togrı diyene Kuli’l-Hak didi Çalap
Bunda yalan söyleyen yarın utanasıdur
Yitmiş iki millete birligile bakmayan
Şer’ile evliyâsa hakîkatde ‘âsîdür
Şer’ile hakîkatün vasfını eydem sana
Şerî’at bir gemidür hakîkat deryâsıdur
Niçe ki muhkemise tahtaları geminün
Mevc urıcagaz deniz anı uşanasıdur
Şûrîde olanlarun bî-nihâyet dünyâda
‘Akl u gönül fehm ü cân fikir anun nesidür
Biz tâliblerüz her dem ‘ışk sebakın okuruz
Tanrı virür sebakı ‘ışk hod müderrisidür
Bundan içerü haber işit eydeyin iy yâr
Hakîkatün kâfiri şer’ün evliyâsıdur
Geyiklü Baba bize bir kez nazar kılaldan
Hâsıl oldı Yûnus’a her ne ki vâyesidür
Yunus Emre