Türkiye Cumhuriyeti’nin 102’nci kuruluş yıldönümünü kutluyoruz. Kendisini Türk sayan ve bununla iftihar eden herkesin bayramını tebrik ederiz.
Kur’ân-ı Kerîm: “Ey îman edenler” hitâbıyla nasıl yalnızca inananları muhatap kabul ediyorsa; Türk olmanın şuûrunda bulunmayan, gocunan ve kendisini Türk saymayanlar da bu bayramın ve kutlamanın muhâtabı değildir!
*
Çeyrek asra yakın bir zaman var ki; Türk, Türklüğünü de müslümanlığını da ihmâl etmiş… İşin sâdece lâf tarafında, sloganlara takılıp kalmış, özünün iki ana unsurunu unutmuş görünüyor. Nitekim, bir mütefekkirimiz bu konuda şu îkazı yapıyor:
“İşimiz gücümüz hep geçmişle övünmekten ibâret. Târihin peçesini açarak hep geçmiş asırların kahramanlığından, adâletinden, içtimâî nizamından, celâdet ve medenî revişinden söz etmek yeter mi?
Onun için de bize bugün, yarını hazırlayacak olan yeni örneklerden dem vurmak gerek. Ama bunun için de kendini kelle koltukta bir şehit farz ederek canını gâyesine bağışlamış fedâiler gerek.” (1)
Cumhuriyet’i kurarken de ondan önceki devirlerde de ecdâdımız dâima mücâdele ve fedâkârlıkları ile, hayatlarını hiçe sayarak yaşadı.
Her şeyden önce târihimizi, geçmişimizi “doğru kaynaklardan” öğrenmemiz gerekiyor. Ve dünü unutmaksızın yaşayacağımız bugünün de yarınları doğuracağını… İç ve dış düşmanların da ancak bu şartlar gerçekleştiği takdirde güzel vatanımızda ihânete fırsat bulamayacağını bilmeliyiz.
“Evet, dün gelip geçti. Ey Türk, sen bugüne bak. Zîra, yarının bugünün içinde olduğunu unutmamalı. Böylece de hâlini âbâd/ sonsuz, ölümsüz/ etmeye bak. Hâl nasıl mâmûr edilir/ îmar olur/ dersen, evvelâ şeytânî ve nefsânî bağlarından çözül. Şahsî menfaatinin tuzağına düşmeden vatanın ve îmânın adına yaşayan bir merd-i merdan/ Allah, vatan, millet yolunda kendini fedâ edebilen/ olmaya bak.” (2)
Türk’ün, Allah’tan ve Türk’ten başka dostu…Cumhuriyet’i yaşatmaktan başka gâyesi yoktur!
——————-
- Sâmiha Ayverdi, Ah Tuna Vah Tuna, s.64
- Sâmiha Ayverdi, Ah Tuna Vah Tuna, s.68
