Esat URAS,”Histoire de Peuple Armenian) isimli J.De Morgan’ın eserinden naklen şunları yazıyor:
(Hepsi papaz olan bu memleket müverrihlerinin -yâni Ermeni târihçilerin- milletlerinin aslını Kitâb-ı Mukaddes an’anelerine bağlamak için ne kadar uğraşmış, Hayk neslini bunlara yaklaştırmak maksadıyla eski rivâyet ve an’aneleri ne kadar tahrif etmiş olduklarını görüyoruz. Bu hareket, yalnız târihî vak’alar hakkında değil, hükümdar âileleri için de böyledir.)
(Ermeniler’in ecdâdı hakkında ne târihî ve ne de rivâyet kabîlinden bir mâlûmat yoktur. Hrıstiyanlığı kabullerinden sonra, Hayk’ın Nuh ile karabeti -yakınlığı, akrabâlığı- meydana çıkarılmıştır.
Bunun, Nûh’un oğlu Yâsef’in torunlarından Torgama’dan çıkmış olduğu farz edildi. Çünkü eski müverrihlerden bâzıları Yahudi müellefâtında zikredilmiş olan Togarma ismini, Ermenistan’ın bir kısmı; Torkom âilesi, soyu, milleti şeklinde gösterdiler. Bu tertibi ilk defâ yapan, Horen’li Movses’dir.)(7)
(Kitâb-ı Mukaddes’de Tiras yoktur. Ermeniler, Gomer ile Torkom arasına bunu koymuşlar ve Nuh ile Hayk arasında, bu adamı sokmak sûretiyle, bir râbıta -bağlantı- tesis etmişlerdir.)(8)
(Mar İpas’ın Nineva hazînelerindeki araştırmaları, Horen’li Movses’in uydurmasıdır.
Ermeni müverrihinin bütün naklettikleri, bir efsânenin karakterlerini gösteriyor. Şarklıların gurûrunu okşadığı için, bu rivâyetler, Horen’li Movses ve buna imtisâlen bütün Ermeni müverrihleri tarafından kabul edilmiştir..)(9)
Yukarıya aldığımız birkaç tesbit bile, Ermeni Târihi’nin ne kadar uydurma ve başka milletlere âit gerçeklerin, Ermenilere mâl edilmiş olduğunu göstermeye yetecek niteliktedir. Buna rağmen, bu husûsa kitabında geniş yer veren Esat URAS’a biraz daha kulak kabartalım:
(Tomayan(10):”Ermeniler için Roma’lı müverrihler, Horen’li Movses’den ve diğer Ermeni müverrihlerinden tamâmiyle başka bir târih ve başka hükümdarlar gösteriyorlar. Roma’lı müverrihlerin kısmı âzamı o vakâyiin muâsırları ve bâzen de naklettikleri hâdiselerin şâhidi olduğu için, doğruluklarında şüphe yoktur (Roma’lı târihçilerin büyük çoğunluğu, anlatılan olayların çağdaşı ve bâzen de bizzat şâhidi oldukları için onların yazdığı şeylerin doğruluklarından şüphe edilemez).
O halde, bunu bizim müverrihlerin rivâyetleriyle ne sûretle telif etmelidir? (O halde bu durum, Ermeni târihçilerin rivâyet ettiği şeylerle nasıl îzah edilebilir?) İşin sırrı buradadır. Birbirine zıt rivâyetleri telif için Gamiçyan, Karakaşyan ve diğer bâzıları tarafından teşebbüslerde bulunulmuştur. Fakat bu teşebbüsler de çok muvaffakıyetli olmamıştır” diyor.
(7) A.E.,s.12,(Muhâkemeli Ermeni Târihi,Tiflis 1985 –Karakaşyan)dan naklen.
(8) A.E.s12,(Ermeni Müverrihleri Koleksiyonu, medhal, s.7. –V.Langlois)den naklen.
(9) A.E.s12,(Ermeni Müverrihleri Koleksiyonu, medhal, s.7. –Etienne Austremere)den naklen.
(10) A.E. Şark Meselesi Târihi, Londra 1905’den naklen.