(Görünüşe kapılan, Âdem’e melekler secde etti, der durur. A zavallı revâ görür müsün ki, şu küçücük bedenden ibâret olalım?)
(Nereden gelmişiz, bilmiyor musun? Noksan sıfatlardan ârî olan Allah’ın hareminden gelmişsin sen.
(Aşkla buluşman yakın, buluşma günü için güzelleş! Ölümümüz neş’edir, buluşmaktır bize; sana yas ise yürü git buradan!)
Aklın yoksa yandın. Ya kalbin yoksa, o zaman zaten sen yoksun ki. Hz. Mevlânâ
Hazret-i Mevlânâ şöyle buyurur:
(Kısa görüşlü köhne anlayışlılar, fikre yüz türlü hayâl getirirler.
Herkesin doğru işitmeye kudreti yoktur. Her kuşcağız bir inciri bütün olarak yutamaz. Hele ölmüş, çürümüş, hayâllere dalmış kör bir kuş olursa…
Anlayış sudur, beden testi. Testi kırılınca içindeki su dökülür gider.)
“ŞAKADAN hastalık kondurmak, hakîkî hastalık getirir; nihâyet bu dert onu mum gibi söndürür.”
HADİS