İnsan olana kendi kıymetini bilmek lazımmış. Büyük mertebede olanlar kendi kıymetini bilirlerse, gurur getirmezler mi?
-” Hakikati bilen gurur getirmez. Zîra bilir ki kendisi hiçtir. Gurur câhil işidir.”
Bir insan hiddetlendiği vakit ne yapmalı da hiddetini teskin etmeli?
-“Ayaktaysa oturma, oturuyorsa yatmalı, yâhut salât-ü selâm getirmelidir.”
Hz. Ken’an Rifâî
-İbâdette, maksat nedir?
– “Allah’a teslim olmaktır. Meselâ minareden düşmekte olan bir kimsenin o esnada talebi ne olur? Nasıl Allah’a sığınırsa, sen de o suretle ibâdet et, baştan savma değil.”
Hz. Ken’an Rifâî
– Resûlullah Efendimiz bana çok salât edenleri tanırım buyurmuş. Bu salâttan maksat nedir?
– “Salâttan maksat, Resûlullah Efendimiz’i anmak demektir.
Efendimizin buna ihtiyâcı yoksa da senin ihtiyâcın vardır. Bundan sen menfaatlenmiş olursun. Resûlullâh’ı yâdedeceğin vakit ona “Muhammed, Muhammed” diye seslenemezsin. Ancak salât ü selâm getirebilirsin. Bu da Efendimiz’in rahmetine vesiledir.
O sultan, ümmeti için o kadar haristir ki bana salât ü selâm getirmezseniz, sizi tanımam diyor ve beni unutmayınız zîra benimle kazanacaksınız diyor.”
Hz. Ken’an Rifâî
-İyi bir şey olunca seviniyoruz. Bu sevinmekte bir hatâ var mıdır?
– “Allah’ın nimetine insan elbette sevinir. Yalnız ona dikkat et ki bir keder geldiği zaman da böyle sevinesin. Bu da bana Allâh’ımdandır diyesin.”
– Zahiren kazaya kalmış namazım yok. Lâkin bu namazların kabul olunduğunu bilmediğim için, dâima kaza namazı kılayım mı?
– “Mademki kazaya kalmış namazın olmadığını biliyorsun, şu halde niçin kılacaksın? İşimiz ibâdetlere kalırsa vay hâlimize. Beş vakit namazını kıl da, şimdi irfan noktasında ilerlemeye bak.”
Hz. Ken’an Rifâî