Fenerbahçeli Semih: “Türk olmak zor!” demiş ve devâm etmiş:
(Bir kere Türk pasaportuyla futbol oynamak, Türkiye’de bile zor. Eğer ben Süper Lig’de, Şampiyonlar Ligi’nde ve 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda yaptıklarım sonrasında ve milyon dolarlar karşılığında Fenerbahçe’ye gelseydim, hem karizmam (Büyüleyici özelliğim) olurdu, hem de sürekli ilk 11’de oynardım.)
Ah aslan Semih, Türk olmanın zorluğunu sen bir de bana sor! Meselâ, Bir Osman Yüksel Serdengeçti vardı; gerçekten, “serden geçmiş” bir Türk milliyetçisiydi. Nüktedan, şâir ve hazır cevaptı.
Yazdığı yazılardan biri yüzünden Edirne’de tutuklanmış ve nezârethâneye tıkmışlar. Altından açık kanalizasyon geçen, berbat bir yerde kalıyor. Gece yarısı, büyük gürültüyle açılan kapıdan içeriye yaka paça bir adamı yanına koymuşlar.
Yeni gelen adam, bozuk Türkçesiyle: “Ben Türküm, ben Türküm!” diye feryâd edip duruyormuş. Rahmetli Osman Yüksel, yeni hücre arkadaşına çıkışmış: “—Sus ulan! Kırk kere Ben Türküm dedin… Ben, bir kere Türküm dedim, beni buraya tıktılar; aptal mısın nesin?” Meğerse zavallı adam, Bulgaristan’dan ülkemize ilticâ için kaçan bir Türk’müş. Aradan elli yıl geçti, değişen ne?
26.08.08