Rum memleketinde (Karaman ili) bir kervanı soydular, hesapsız bir serveti alıp götürdüler.
Tüccarlar ağlayıp inlediler, Allah ve Peygamber hakkı için yalvardılar.
Faydası olmadı.
Lokman Hekim de oradaydı. Tüccarlardan biri:
“Hikmet ve öğüt olarak şu soygunculara birkaç söz söyle. Belki malımızın birazını olsun bırakırlar. Bunca servet yoğa gitmesin, yazık olur” dedi.
Lokman cevap verdi:
“Asıl onlara söylenecek hikmetli söze yazık olur.”
Pasın çürüttüğü demirin küfünü, cilâ vurup gideremezsin. Kara yürekliye öğüt vermenin ne faydası var? Demir çivi, taşa girmez ki…
Esenlik günlerinde düşkünleri bırakma! Yoksulların gönlünü almak, belâyı def eder.
Dilenci, yalvara yakara bir şey isteyince, ver. Yoksa zâlim gelip onu senden zorla alır.