Cuma, Ekim 17, 2025

“Yusuf” – Yusufçuk

Koruluğun baş başa, düşünceli ve dilsiz ağaçları arasında her zaman bir kız dolaşır. Yeni sürmüş bir dal gibi incecik vücudunu vakit vakit buraya atan, bilinmez hangi yürek dağıdır. Rüzgârlı havalarda kendi gönlü gibi karma karışık olan ağaçlar, durgun geceler bir meşveret fısıltısıyla, sanki onunla içten içe konuşurlar.

Kız, koruluğun kuşlarından da hoşlanır. Daldan dala akan bu tatlı dilli hayvancıkları tutup kafese koymak hevesine kapıldığı çok olur. Lâkin kızcağız henüz bilmez ki başı boş ağaçlıkların malı olan bu başı boş kuşlar tutulup yakalansa, artık onlardan ne ses, ne de neşe beklenebilir.

Kızcağız gene bilmez ki, bu ele avuca gelmez kuşlar gibi, kelimelerin, sözlerin zincirine bağlanmış hisler de onları böylece tutup yakaladığımız zaman bize küser, küser ve bütün kudretlerini kaybederler. İşte bu yüzden o, vakit vakit yakalamak istediği kuşlar gibi, ele dile gelmeyen hislerini de tutup bir kâğıdın üstüne sıralayarak, gece penceresinin altına gelen sevgilisine uzatır. Lâkin kız, gönlü boşluğunda uçuşup öterken o kadar ateşli o kadar canlı olan duygularını bir kâğıda bağladığı zaman aslâ beğenmez. Onlar, içini yakan ateşin yanında buz gibi soğuk, cansız ve ifâdesizdir.

 Kız, yazdıklarını okuyup beğenmedikçe dertlenir, üzülür amma gene de bâzı geceler, penceresine uzanan ele vermekten kurtulamaz. Ancak o tek teselliyi, böyle bezgin, gözü yaşlı olduğu geceler, penceresini açarak korunun en vahşi, en mahzun ve melâlli kuşunun ötüşünü dinlemekte bulur:

— Yusufçuk, Yusufçuk!

 Bu derin, bu garip ve iç ezici ses, sanki gönlünün dağa taşa çarpıp geri dönen feryâdıdır. Yâhut kendi gönlü bir dala sıçramış da oradan haykırmaktadır.

Kuş, uzak, tasalı ve yorgun sesini aynı yürek ezici gariplikle tekrarlarken, artık genç kız bunun tamamen kendi gönlünün gizlice uzaklara kaçıp feryâd edişi olduğuna inanır. Düşüncesinin böyle dümenlenip bir hayâl ikliminde dolaşması da boşuna değildir. O, hakîkaten bu kuşun sesini, kendi yüreğinin kabına sığmayan feryâdı zanneder; çünkü sevdiği delikanlının adı Yusuf’tur.

Önceki İçerik
Rıza Tekin UĞURELhttps://www.dertlidolap.com
..1987 yılında kurulan Kütahya Aydınlar Ocağı Derne­ği başkanlığını uzun yıllar yürüten Uğurel, hâlen (KÜMAKSAD) Kütahya Mevlânâ Araştırma Kültür San'at Derneği'nin de başkanı olarak mûsikî, kültür ve san'at faaliyetlerini sürdürmektedir.
Benzer Yazılar
- Advertisment -

Popüler Yazılar

error: Muhtevâ korumalıdır!