15’inci Asırda paralı askerlerin savaşları hakkında meşhur Makyavelli şöyle yazmaktadır:
(Bu savaşlar pek tehlikesizdi. Çünkü bütün savaşçılar atlı ve zırhlı oldukları için, ölüm tehlikesi diye bir şey yoktu. Eğer teslim olurlarsa, o zaman da kendilerine bir şey yapılmazdı.
Bu yüzden, canlarını tehlikeye atmaya gerek görmezler, yoruldukları anda teslim olur yâhut korkunca da kaçarlardı.”
On birinci Bamberg Katedrali Ruhânî heyeti,
bir Baş Râhibeye ihtar yazarak; sorumluluğu altındaki râhibeleri sıkıntı içinde yaşattığı gerekçesiyle, bunların, ihtiyaçlarını karşılamak gâyesiyle “sevişme” programları düzenlemeye mecbur kaldıklarını, bu hareketinin doğru olmadığını bildirmiştir.
1433 yılında Zürich Belediyesinin ahlâk zâbıtası, sarhoşluk aleyhinde bir tedbir almış ve bu tedbire sebep olarak da halkın ve onlar arasında bilhassa Baş Râhibe’nin geceleri sarhoş olup, sokaklarda çeşitli rezâletler çıkarması gösterilmişti.
Zamanla Zürich papazlarının ahlâk seviyesi öyle düşmüştü ki,
1487’de belediye meclisi, “baştan çıkarma dâvâlarına” papazların bakmasını yasaklayarak, bu işi dünyevî mahkemelere bırakmaya mecbur kalmıştı.
Polis raporlarına göre, 1793’te Paris’te İhtilâl Parkı’nda ve Montansiye Tiyatrosu’nun galerilerinde 7 ilâ 15 yaş arasındaki çocuklar yarı çıplak dolaşır ve orada türlü ahlâksızlıklar yaşanırdı.