Cuma, Ekim 17, 2025
Ana SayfaRıza Tekin UĞURELVakt-i Şerifler Hayr'olaVakt-i Şerifler Hayrola - Nisan 2021

Vakt-i Şerifler Hayrola – Nisan 2021

VAKT-İ ŞERİFLER HAYR’OLA NİYÂZIYLA CÜMLEYE SELÂM VE MUHABBETLER!

(Bizim meclislerimiz gam ve mâtem meclisleridir. Çünkü derviş, kaçırdığı günlere dâima üzülür. Elde etmeye gücü yettiği halde kaçırdığı fazîletlere hasret çeker. Allah’tan hem ümitlidir, hem de korkar. Vuslattan bahsedilince ümitvâr olur, ayrılığı duyunca korkar.)

(Vakitlerinizi, sizi âhirette rahatlatmayacak işlerle zâyi etmeyin. Alıp verdiğiniz her nefesin hesâbını size soracaklardır.

Derviş, yaptığı işi Allah için yapar. Hayırlı işlerle çok uğraşmasına rağmen, bunları az ve eksik bilir. Size tavsiyem olsun, özür dilemeyi gerektirecek hiçbir işi yapmayın.

Zamânınızı iyi değerlendirin ve boşa geçirmekten sakının. Gönlünüzü de koruyun, Allah’tan başkasına gönül vermeyin, çünkü en değerli şey vakit ve gönüldür. Vakti ihmâl ve gönlü zâyi ederseniz birçok faydayı kaçırmış olursunuz. Biliniz ki günah, kalbi tahrip eder.)

Hz. Ahmed”er- Rifâî


(Gafil kimsede nûr aranmaz! Ahdine vefâsı olmayanın, îmânının olması da şüphelidir.

(…Düşmanın bir alâmeti odur ki; sende dünyâlık nâmına bir şey bulunduğunu bilirse, sana yanaşır. Elinde bir şey olmadığını sezince de senden uzaklaşır, sonra da gıybetini etmeye başlar. Senin övüldüğünü gördüğü yerde, seni kötüler.

Onu, Allah’a havâle et.

Bundan sonra o, tepe üstü cehenneme girer ve ateş onu yer.

Bu mânâ, bir âyet-i Kerîme’de şöyle anlatıldı:

‘’Yardımcı olarak, Allah kâfî…’’(Nîsâ,45)

Dostun alâmeti ise, seni Allah için sevmesi ve bu hâlinde devamlı olmasıdır. Ne var ki, Allah için sevgi bağı kuran, azdır.

Bâzı mânâlı kelâm eden velîlerin sözlerini te’vil yoluna git, zararın olmaz… Ve senin için şer’î hudut şüpheli işlerde bitsin. Meselâ, işte sana bir te’vil yolu:

Kendini, Hallâc (Mansur)ın devrinde bil; O’nun katline fetvâ verenlerle birlikte ol! …Şunu da unutmamak îcâb eder ki; Niyâbet-i Muhammediye yâni Peygamber Efendimiz’in mânevî vârisliği ve vekilliği, gönül sâhibi zatların kavlince her zaman için mevcuttur; hem de devamlı.

İşbu mânevî vekâlet ve verâset, mertebelerine göre, zamânın sâhibi zâtlara sırasıyla geçmektedir. (…)

O evliyâ kulların tasarrufuna inanan ve onları, Cenâb-ı Hakk’a vuslat kapısında birer vesîle sayan kimseye yakışan odur ki; “Biz, dünyâ ve âhiret hayâtında size dost ve yardımcıyız’’ (Fussilet/31) meâline gelen Âyet-i Kerîme’de işâret edilen mânâyı unutmaya!

İşbu mânâ, İlâhî bir sınırdır.

Bilhassa Acem şeyhlerinin ifrat derecesine varan beyanlarından sakın. Bununla berâber, inkâra da aslâ yanaşmayasın. Zîra Resûlullah S.A. Efendimiz, bahsi edilen zâtların dünyâ hayâtından sonra da amellerinin -tasarruflarının- devâm ettiğini, kesin olarak bildirmiştir.

…Bu mânâda bir tavsiye:

Allah’ın sevdiği kulların sevgisini, yüce Allah’a vuslat yolunda bir vesîle ve vâsıta yapmaya çalış!)

(Ahmed’er-Rifâî/El Hikem’ül Rifâîye)


(En büyük fakirlik, ölü mesâbesinde olan dünyâ ehli ile sohbet etmektir.) -Ârifler Sözü

(Nefsine ağır gelen şeyden küsen, derviş olamaz.) -Ârifler Sözü

(Her şeyini kaybeden insan, eğer muhâkemesi yerinde ise, düşünebilmesi ile teselli bulmalıdır.)

Hz.Ken’an Rifâî


(…Hz. Rifâi’den sormuşlar: “Bize neyi miras bırakıyorsunuz ?” demişler.

Buyurmuş ki: “Hiçbir şey. Yalnız yatarken innâ enzelnâ sûresini benim için iki kere okuyun ve herkesin her şeyin sizden faziletli olduğunu düşünmeden uyumayın.”

İşte bu herkese kendinden daha faziletli olmayı düşünmesi noktasına meclisten birisi îtiraz etmiş ve dedi ki “İnsan bunu kabul etse bile hâl olmaz, fakih olur.” Ben herkesten daha âcizim, herkes benden daha âlâdır. “Kendini herkesten küçük gör.” buyuruyor Hz. Rifâi.

Bunu naklettikleri zaman meclisten biri de diyor ki, nasıl olur, diyor. Benden de daha şöylesi, böylesi var elbette. Herkesi kendimden daha aşağı, daha yüksek nasıl görürüm? Onun üzerine buyuruyorlar ki: “Niçin olmasın? İşte meselâ, ben bir kayıkçı gibi kürek çekemem. Bir çocuk kadar ağaca tırmanıp yemiş toplayamam. Bir vapur ateşçisinin yaptığını yapamam. Bir beygir gibi araba ve yük çekemem. Bir devenin gösterdiği kanaat ve sabrı gösteremem.

İçmekte oldukları kakaoyu göstererek “Şunu içiyorum, vücûduma fayda veriyor. Ya sen kime fayda veriyorsun? Meselâ sarımsak için, öff ne fenâ kokuyor, diyorsun. Hâlbuki o ne dertlere devâ oluyor ne hastalıklara şifâ oluyor. Sen kimin derdinin devâsı, hastalığının şifâsı oluyorsun?)

Sâmiha Annemiz


(Kendi ihtiraslarına hâkim olamayan, elinde meş’ale tutsa, zarara uğrar. Başkalarına doğru yolu gösterir ama, kendi yolunu bulamaz.) –

Ken’an Rifâî Hazretleri


Vakt-i şerifler hayr’olsun inşaallah. Cümleye hayırlı ramazanlar, “ruh kuşumuzu susturmamak” niyâzlarıyla gönül dolusu selâm ve muhabbet….(Bir kimse, hatâsı yüzünden, rûhu kuşunu susturdu ise, o zaman bu bir belâdır. Bu belâyı def’etmek için, gönül yapmalıdır.) –

Hz.Ken’an Rifâî


VAKT-İ ŞERİFLER HAYR’OLA NİYÂZIYLA CÜMLEYE SELÂM VE MUHABBETLER!

(Dünyâ da bir insan bedeninden farksızdır Onun içinde ulviyetle süfliyet yan yana yaşar ve vücûdun kıvam ve nizâmına berâber yardımcı olurlar. Biz gayret edelim ve niyâz edelim ki Cenâb-ı Hak, hayra âlet olanlardan ve hayır işleyenlerden etsin.)

Sâmiha Annemiz.


VAKT-İ ŞERİFLER HAYR’OLA…CÜMLEYE SELÂM VE MUHABBET!

(Fırtınalı havada yelken açılmayacağını düşünerek, hiddetli iken hiçbir şey yapmayınız.)

Hz. Ken’an Rifâî


VAKT-İ ŞERİFLER HAYROLSUN İNŞAALLAH. CÜMLEYE SELÂM VE MUHABBET!

(Tekrarlıyorum: Ayağınızı denk alın!.. Gafletin yeri, vakti, zamânı değil! Burası muhârebe meydanıdır, kurşun kime isâbet ederse o gider. Gıybet, arabozuculuk, yalan, ikiyüzlülük ve gaflette bulunmayın. Her yerde Hakk’ı seyredin. Hâsılı kimseyi incitmeyin, kimseden incinmeyin. Size dâimâ nasîhatim budur.)

Hz. Ken’an Rifâî.

Rıza Tekin UĞURELhttps://www.dertlidolap.com
..1987 yılında kurulan Kütahya Aydınlar Ocağı Derne­ği başkanlığını uzun yıllar yürüten Uğurel, hâlen (KÜMAKSAD) Kütahya Mevlânâ Araştırma Kültür San'at Derneği'nin de başkanı olarak mûsikî, kültür ve san'at faaliyetlerini sürdürmektedir.
Benzer Yazılar
- Advertisment -

Popüler Yazılar

error: Muhtevâ korumalıdır!