3 Ekim
(“Yoldaki taşı bir kenara it, tâ ki herhangi bir kimse, farkında olmadan ona çarparak düşmesin!” diyen Peygamber’in îkazını dahî duymamış olanlara bir îman fakirinden başka ne denebilir?) Sâmiha Annemiz.
10 Ekim
(…onlar diye bir şey yok. Lâ mevcûde illaallah, lâ fâile illaallah. Onlar dediğin birer kukladan ibâret… Onların ne ehemmiyeti var?.. Sâhip, oyunun gereği ne ise onu yapıyor.)- Ken’an Rifâî Hz.
13 Ekim
Sâmiha Annemiz buyuruyorlar; Şükür nedir? Dille şükretmek tam şükür değildir. Çalışmak, Hakkın rızasını tahsil etmek, her şeyi Hakk’ın rızası için kullanmak şükürdür. Şükür verilen nimetin hakkını vermektir. Nimete şükretmezseniz elinizden alınır.
17 Ekim
Bence, dünyânın dört başı mâmur olmadığına ve olması için ihtirasla arzu etmenin de yanlış olacağına göre, büyük küçük, herkesin hayâtını tatlılaştırmayı ve hâline şükretmeyi bilmesi gerek. Sâmiha Annemiz.
24 Ekim
Sâmiha Annemiz şöyle buyuruyor: (Mark Orel, hüsnüniyetin ve doğruluğun senin kılıç kalkanındır, onlar seni müdâfaa eder, diyor.
27 Ekim
(Söz, gizli olan bir hâdiseyi meydana çıkarır. Onun için, sözünüze çok dikkat edin.Söz bir çeşit taleptir.) Sâmiha Anne